31 Aralık 2009 Perşembe

Her daim tebessüm,huzur olsun!


İç açıcı cümlelerim yok..

Ama iç açıcı birgün hediye etmişti bana bu sofrada bizim altın kızlar.
Umarım daha nice güzel yıl altın kızlar başımızdan eksilmezler..
Babaannem,anneannem,uy uşağum dedikçe o sıcaklığını her daim yayan sara teyzemiz..
Onlar için yapılmıştı yaklaşık 20 gün önce bu sofra bir pazar sabahı günlerdir bekliyor yayınlanmayı.
Hamdolsun diyebilmek gerek genede herşeye rağmen ondan sebepte yapmamız gerekenleri kimi zaman geçte olsa yapmak lazım..
Allah herkese istediği şekilde ve tabiki hayr olan bir şekilde yeni zamanların gelmesini nasib eylesin.
Yorumlarında güzel dileklerini esirgemeyen arkadaşlarda dahil olmak üzere Allah herkese hayırlı,huzurlu,bereketli,böyle sevdiklerle geçirilicek ve gönlünüze yeni sevdikler ekleyebileceğiniz bir yıl nasib eylesin

Anlatmaya çalışılsa yapımı komedi ama tadı da yumuşalığı da nefisti!

Altta çökelek denilen bizde "Torak" diye tabir edilen peyniri üzerindeki geçenlerde de köyden gelen mis gibi nefis köy tereyağı.Bu yöresel tadin özelliğini ve bizim ahali için önemini anlatacağım bir ara inşallah!

Babaannemin bir önceki akşam hazırlarken "biberleri ne yapacaksın" sorusunun cevabı "Kırmızı Biberli Börek"

Sara teyzemiz sen birgün önceden kalan hamuru kalk sabah sabah ekmek olarak yap! Harikadır, becerileri enerjisi hiç bitmeyecek bir laz hatunudur.

4 çeşit var orada! Bölmelerin 3 lü olduğuna bakmayın:)

29 Aralık 2009 Salı

Dar vakitte nefis un helvası

Akşam 5-10 dakikalığına bilgisayarı açtım.Arada güzel lezzetlerin sahibi olan tatlı kapı komşularımdan birkaçına da bakayım dedim bir tanesinde un helvası ile karşılaştım.
Artık ne hikmettir ki canım çok istedi vakit darlığına rağmen soluk mutfakta alındı.
Halbuki yarın ki sınava hazırlanmam lazım,
haftaya olucak sınavların özetlerini toparlamam ve uğraşmam lazım,
haftaya cuma günü olacak sınavın makaleleri bitmedi,
Birde dün yaptığım keki yayınlayayım,
arşivdekileri de en kısa zamanda yayınlayayım derken çıktı karşıma bu güzel helva!
Hemen mutfağa geçtim unumu kavurdum arada Şerbet kaynadı çayımı da yudumladım.Helva hemen oldu zaten, hemen masama helvası tabağım ve çayımla geçtim çalışmaya, tabi ki ders!
Abimde çok beğendi helvayı annemlerde, tekrardan güzel tarifi için Ab-ı hayat'a çok teşekkürler!
Ab-ı hayatın gurmesi ufaklığın damak tadı da güvenilir herkese duyurulur!
Malzemeler:

  • 1,5 su bardağı un
  • Yarım su bardağı sıvıya
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
Şerbeti:
  • 1,5 su bardağı su
  • 1 su bardağı şeker
  • Su ve şekeri bir tencerede kaynatın.
Hazrırlanışı:

1) Sıvıyağı ve tereyağı teflon bir Tavaya alın ve üzerine unu ilave edin.
2) Kısık ateşte unun rengi değişene kadar kavurun. (Bu aşamada biraz sabırlı Olmanız gerekebilir).
3) unun rengi istediğiniz kıvama gelince sıcak Şerbeti azar azar ilave ederek unu karıştırmaya devam edin.
4) Un şerbetini çekince tavayı Ocaktan alın demlenmesi için kapağını kapatın.
5) İstediğiniz şekli vererek servis edin.

26 Aralık 2009 Cumartesi

Muharrem 10-Aşure


Hicri yıla girdik hayırlısıyla Muharrem ayındayız.
Bir sene daha geçti ömürden!
Kendi içinde fazlasıyla önem barındıran Muharrem ayının 10.günü olan Aşure günüde bugün inşAllah..
Belki de şu an evlerde kaynatılmış kaselere dolmayı bekleyen aşureler yada evin ufaklığının elinde tepsi tepsi gezdiği aşureler var.
Rabbim herkesin ne duası var ise ve o binbir türlü çeşitle kaynatılan aşureleri ne niyetler edildiyse her birini hayr ile kabul eylesin inşAllah.
Bu arada Papatya prensesin aşureyi annesinin yaptığı belirtmesini üzere aklıma düştü:)
Aşure işi annemindir 2 sefer yapıldı.Birinde geldim annem hazırlamış kasele boşaltmış,diğerinde kaselere ben boşaltayım dedim çok yoruldu Allah ondan kat kat razı olsun!
 Aşure ile tatlanıcak ağızlarınızın tadı hiç bozulmasın!

Malzemeler:
  •  2 su bardağı aşurelik buğday
  • Yarım su bardağı nohut
  • Yarım su bardağı fasulye
  • 1 kahve fincanı pirinç
  • 6 su bardağı şeker
  • 16-17 tane kuru kayısı
  • 3 portakal suyu(içine)ve kabuğu içine
  • Yarım su bardağı üzüm(annem unutmuş ama bu kadar ekliyormuş)

 Süs için:

  • Ceviz içi
  • Kuş üzümü
  • Nar
  • Hindistan cevizi rendesi
  • Dövülmüş antepfıstığı
  • Tarçın

 Hazırlanışı:

1)Fasulye ve nohutu akşamdan ıslatın.
2)Ertesi gün fasulye ne nohutu ayrı tencerelerde haşlayın.
3)Buğdayı da yıkadıktan sonra ayrı bir tencerede pişirmeye başlayın.
4)Nohut ile fasulyeyi biraz piştikten sonra pişen buğdayın içine ekleyin,yıkanmış pirincide ekleyin.
5)Bakliyat kısmı pişerken kuru kayısıları yıkayıp ufak ufak doğrayın ve tencereye kayısıları da ekleyin.
6)Üzüm de eklerseniz şekerden biraz önce ekleyin,bir iki kere kaynadıktan sonrada şekeri ekleyin.
7)Şekeri de ekledikten sonra aşurenin iyice özüne ulaşmasını sağlayın.
8)Çok katı olmamasını sağladıktan sonra güzel kıvam alınca kaselerinize doldurun ve soğumaya bırakın.
9)Aşureler soğuyup üzerleri kabuk bağlayınca dilediğiniz yemişlerle süsleyin.

19 Aralık 2009 Cumartesi

Muharrem ayı geldi çattı!


Muharrem ayı geldi çattı!
Duaların kabulu dileğiyle..
Hayırlı bir yeni sene ümidiyle..

13 Aralık 2009 Pazar

Kabak tatlısının sezon açılışı!


Kabak tatlısı sezonunu bu sene geç açtık biraz ama açılış rengi çok çok güzel lezzeti de bir o kadar güzel bir kabakla oldu.Ben hep kabak tatlısı tarifi eklemek isterdim ama kilo hesabı olmayınca veremiyordum hep hazır dilimlenmiş pakette alırdık hatta annem bundan memnun olmazdı ama genelde ben alınca böyle olurdu.
Ama bu hafta kabuğu soylmadan dilim dilim yapıp kiloyla satan bir pazarcı görünce aldım,umarım bu hafta aynı tezgah gene olur!


Malzemeler:

2 kilo balkabağı
3 su bardağı şeker
Ceviz içi

Hazırlanışı:

1)Öncelikle kabaklarınızı şöyle orta dilimlerde yada istediğiniz şekilde doğrayın.
2)Sonra yıkayın ve süzgece koyup süzülmesini bekleyin.
3)Kabaklar süzüldükten sonra tencereye güzelce dizin kabakları ve üzerine her tarafına gelecek şekilde sekeri serperek dökün.
4)Şekeri eklenmiş bu kabağı,tencerenin kapağını kapatıp 3-4 saat bekletin.
5)Beklettikten sonra ocağa koyun orta seviyede yansın kaynamaya başlayınca kısın altını,ağırı ağır pişmesini sağlayın.
6)Kabağın piştiğini anlayınca ocağı kapatın,soğumaya bırakın.


Not:İsteyen pişerken vanilya ve karanfil ekelyebilir.Bazı kabak çabuk pişer ona dikkat etmek lazım.Birde annemin önemle notu kabağı alırken rengine çok çok dikkat edilmeliymiş,kıpkırmızı olmalıymış diyor bizim evin sultanı!

6 Aralık 2009 Pazar

Damla çikolatalı kurabiye



Uzun uzun zaman oldu bu kurabiyeyi YAPALI, yazın okul tatile girince sosyolojiden arkadaslarla çengelköyde Yaptığımız kahvaltı için yapmıştım.Biz neredeyse 1.dönemi bitireceğiz (ah bitmese!) Ben ancak yayınlıyorum, aslında tarifi KAYBETMEKTEN oldu birazda sonra kahvaltıdakia arkadaşlara tarif verdiğimi hatırlayınca onlardan aldım sağolsunlar ve sonunda yayınlıyorum tarifi.Nefis oluyor özellikle pazarları kahvaltı sonrası kahveseverlere çok iyi eşlik edecek bir tad bırakıyor çikolatanın içinde yoğun olması benim tam istediğim gibi idi.O zamanlar sık sık yapmıştım hatta doğu gezime giderken küçük bir koli köye de götürdüm bunlardan,orada dağlara karşı çayımı yudumlarken eşlik etmişti.



Malzemeler:


150 gram Tereyağ (margarin kullananada aynı ölçü olabilir)
1 yumurta
3 çorba kaşığı pudra şekeri
3 çay bardağı damla çikolata (dolabta bekletin biraz hatta ben buzluğa atıp iyice soğuttum çikolataları)
1 kabartma tozu
1 vanilya
Aldığı kadar un

Hazırlanışı:

1) Un dışındakileri önce Güzelce karıştırın.
2) Malzemeler iyice karışınca azar azar unu ekleyin ve kıvama gelmesini sağlayın.
3) Yumuşak bir hamur elde edin.
4) Fırın kağıdı serilmiş tepsinize yuvarlayıp dizin kurabiyelerinizi ve fırına verin.

2 Aralık 2009 Çarşamba

Ekmek arası açıldı!


Yeni bir yola dümen kırdık buda başka bir yol olacak..

Bu blog(mutfak havlusu)ilk gözağrısı burada birçok şeyi öğrendim dahada öğreneceğim birde ayrıyetten güzel dostlarla da bir başka kulvarda kulaç atmaya çalışacağız umarım başarılı oluruz..
Desteklerinizi bekliyoruz!

Ekmek arası muhabbete sizleride bekliyoruz..

27 Kasım 2009 Cuma

Bir bayram daha geldi..


Ramazan bayramı ne ara geçti gitti derken "Kurban Bayramı"geldi çattı!
Kurban bayramının bereketi,güzelliği sofralarınıza,ruhlarınıza yansısın ve güzel bir bayram geçsin inşAllah.
Herkesin ailesiyle,sevdikleriyle en çokta böyle günlerde ilgi alakayı daha fazla bekleyen çocuklar ve yaşlılarla geçirilecek bir bayram yaşayabilmesi dileğiyle..

Önemli not:İnşAllah herkesin sofrasında kurban bayramına has et bulunucaktır önemli olan bunun idrakinde olmak!İnşAllah herkesin sofrasında bereketle güzel nefis kavurmalar olur bir etsever olarak benim içinde ayrı güzle oluyor tabi:)

Bereketle olsun bayram tabağınızdaki kavurma hiç bitmesin!

14 Kasım 2009 Cumartesi

3 krema ile anneme bir pasta

Annem geçenlerde karşı tarafa geçmişti birkaç günlüğüne,onun dönüşüne bu pastayı yapmıştım.Benim yaklaşık 2-3 haftadır gelgit gibi rahatsızlanmam ve son birkaç gündür iyice doruğa çıkması,birde vizeler derken ekleyemedim.
Tatlıyla arası iyi değildir annemin aslında ama ben o geleceği günün öncesi yani cumartesi akşamı hemen pastayı yaptım ertesi gün birde kurabiye yaptım,yemekten sonra nefisti çayla..
***
Bu pasta benim gene birşeyleri karıştırmalarımdan,umarım deneyip tadı hoşuna giden olur.Altta tariftede dedim üst kremasını beyaz çikolatalı soslada denenebilir ki bende öyle bir deneyeceğim hatta şantinin yerine labneyle bir kremada yapmayı düşünüyorum yapınca burada da muhakkak bahsederim tabi güzel olursa!


3 krema ve pasta

1.Krema

3,5 su bardağı süt
2 çorba kaşığı buğday nişastası
1 çorba kaşığı un
7 çorba kaşığı şeker(isterseniz 6 da oalbilir)
1  yumurta sarısı
2 vanilya

Yarım paket kedidili bisküvi(içinden çıkan 2 paketin birini kullandım ondan yarım dedim)

2.Krema

1 paket sade krem şanti
1 su bardağı süt
Böğürtlen ve frambuaz

3.Krema

1 paket çikolatalı sos
2-2,5 su bardağı süt

Hazırlanışı:

1)Önce en alttaki kremayı hazırlayın,bütün malzemeleri ekleyin ve pişirin soğumaya bırakın.
2)Krem şantiyide hazır edin.Frambuaz ve böğürtleni ise şantiyi pasta katı olarak süreceğiniz zaman ekleyin beklerken sulanmasınlar.
3)Çikolatalı sosuda pişirip soğumaya bırakın.(İsteyen beyaz çikolatalı sosta kullanabilir benim elimin altında bundan vardı)
4)Bütün kremalar soğukluğa yada soğuğa yakın bir ılıklığa erişince kelepçeli bir kalıba önce nişasta-süt karışımlı kremayı dökün sonra ise kedi dili bisküvilerini dizin.Meyvalarla şantinizi karıştırın ve onuda ekleyin,en son çikolatalı sosuda döküp buzdolabına kaldırın.Bir gece bekletin sonrasında aifyetler olsun!

Not:
1)Bu arada en alttaki kremayı abim çok çok beğen(mişti)di ben tekrar aynı kremayı farklı birşey için uyguluyacağım.
2)Betül ablanın vurguladığı gibi annem tabi memnun oldu hemde çok ama tatlı sevmeyen birine karşılamayı pastayla yapmanın ironisini vurgulamak zaten maksatta:)

4 Kasım 2009 Çarşamba

Basit bir kek ve..


Dün akşam bugünkü sınav için çalışmam gerekliydi ama dün öğlende arkadaşla okulda sıkı çalıştığımızdan içimde rahat gibi gibiydi:)
Kardeşimde birkaç gün önce çayın yanında birşey yok diyordu vs vs..
Mutfağa girdim ve kek kokusu olmalı deyip hemen yumurtaları çırpmaya başladım ve gördüklerimi kattım içine eğer mahlep,kuru üzüm,susam falan olsaydı onlarıda ekleyecektim ama bitmişti!
Yarında sınav var hatta fotoğraflarını bile öylesine çekmiştim ama yayınlamak geldi biliyorum basit birşey amma velakişn maksat paylaşım dediklerinden değil mi?
Gerisi boş!
Keke gelirsek,güzeldi eğer kardeşiniz için yapıyorsanız bir dahakine sevmediği kuru yiyecekler için sorun çünkü keki çok çok beğendi  yalnız"incir koymasaydında güzel olurdu"dedi:)
Neyse bakalım yarında sınav var,öğrencinin blog yazarlığı bu kadar oluyor yoksa mutfağa girmemezlik yok!

Malzemeler:

3 yumurta
1 su bardağı şeker
Yarım su bardağı yoğurt
Yarım su bardağı sıvı yağ
2 doğranmış incir(yalnız benim incirler büyüktü eğer küçükse inciriniz 4-5 tane ile yapın)
5-6 tane kuru kayısı
Yaklaşık 1,5 çay bardağı dövülmüş ceviz
2 su bardağından bir parmak eksik un
1 paket kabartma tozu

Hazırlanışı:

1)Yumurta ve şekeri köpükleşene kadar çırpın
2)Yoğurt ve yağıda ekleyip çırpın ardından unu ve kabartma tozunuda ekleyin.
3)Son olarak kuru meyvalarıda ekleyip yağlanmış kalıba veya küçük bir tepsiye dökün ve fırına verin.

13 Ekim 2009 Salı

Kekikli+köy peynirli çörekler


Sabah kalk okula git,tarihteki değişik evlilik stillerini dinle,sonrada çık dişçiye git.,oradan da çık ceket provası için terziye ve o arada uyuşan dişin uyuşması geçtiği için ağrı kendini hissettirsin ve acıdan yerinde duramayacak hale gel ama sık dişini diyeceğim oda uymaz çünkü dişler ağrıyor sık kendini dur:)

Sonrada eve koştur koştur gel ağrı kesici al biraz hafiflemeye duran dişin ardından mutfağa koş kaç gündür uzun zamandır yapmadığın ve yapmak istediğin tahinli kekini(bir türlü tarifini bloga ekleyemediğim ama en yakın zamanda ekleyeceğim)yap çünkü 1 saat sonra ingilizce dersin var!
Yazarken bile yorucu değil mi?Eee genelde zamanı böyle akıttığım için artık alışmakla yükümlü hissediyorum kendimi..
***
Kardeşimin bu nefis çörekler için dediği yorum
"Abla sanki kavurma tadı var bunlarda"
O öyle birşey dedi bana görede kekik beklemediğimden de değişik bir tat verdi.

 
Kekikli+köy peynirli çörekler


100-125 gr kadar tereyağ
3 tatlı kaşığı şeker
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı(silme)karbonat
1,5 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
2 tatlı kaşığı kekik(benim kekiğim acılık vermediği için rahatlıkla eklemiştim,kuru kekik baharatçılardaki ama bizimki kendi memleketimizden geliyor acı değil!)
2-2,5 su bardağı kadar köy peyniri(isteyen başka peynirde deneyebilir yada iç harcı olarak kullanır)
un

Üzeri için:Yumurta sarısı


1.Un ve peynir dışındaki malzemeleri iyice karıştırın.
2.Sonra peyniri de ekleyip biraz daha elinizle karıştırdıktan sonra unu azar ekleyin.
3.Yumuşak bir hamur elde edince ister böyel oval ister yuvarlak şekiller verin ve fırın tepsisine dizin.


Not:1.Açıkçası bana göre poğaça gibi yumuşacık ev nefisti amma velakin hep alışmışız ya içinde malzeme olunca poğaça demeye ondan böyle isimlendirdim.
2.Birde köy peynirleri genelde tuzlu olur eğer tuzlu ise sizinde peyniriniz sakın tuz koymayın!

4 Ekim 2009 Pazar

Patatesli bulgur pilavı


Geçtiğimiz cuma akşamı teyze kızım geldi onun gelmesiyle ise benim patatesli bulgur pilavım hayal oldu önce çünkü teyze kızım avladıkları tavşanın etini getirdi ve yöresel yemeğimiz tiriti(tavukla yapılır genelde ki onunda tarifin en yakın zamanda ekleyeceğim)yapalım dedi eee bizimkilerede gün doğdu:)

Amma velakin kardeşim durup durup baktı"yazık günah o tavşana caniler"gibi cümleler kurdu durdu ama nafile yapıldı tavşan etiyle tirit!
Yalnız bende yemeyeceğime göre gene ben pilav yapımıma devam ettim ölçüyü az tuttum.Rahat 4-5 kişiye yeter 1 bardaktan bulgur ama bizim aile kadar düşkünseniz biraz daha çoğaltabilirsiniz tabi.
***
Aslında gecikmiş bir tarif  oldu bulgura dair..İlk defa bir tarif veriyorum ki bulgura dair uzun upuzun cümlelerim var rahmetli dedeme anlattığım hayalim var ama onlarıda en yakın zamanda ekleyeceğim tirit tarifine saklayalım..


Patatesli bulgur pilavı

Malzemeler:

1 su bardağı bulgur
1 patates
1 çorba kaşığı kavurma(bizlerde kavurmasız yemek olmaz kavurmayla da yapmayabilirsiniz ve kavurmasız yapan sakın yağ miktarını çoğaltmasın bu kafi geliyor çünkü kıyma kavurmasıydı ve yağsızdı)
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 soğan
1 büyük boy domates
2 adet sivri biber
2-3 diş sarımsak
2-2,5 su bardağı kaynar su
tuz


Hazırlanışı:

Önce soğanı küçük küçük doğrayın ve yağ,kavurma ile biraz kavurun.Ardından biberi ve küçük küçük doğranmış patatesleri ekleyip güzelce kavurun patatesler iyice kızarmış olana kadar sonra ise domatesi küçük küçük doğrayıp ekleyin ve kapağını kapatarak pişirmeye bırakın.Güzelca piştikten sonra bulgurunuzuda ekleyip biraz kavurun çünkü domates sulandığı olduğu için fazla kavuramazsınız.Son olarak suyunuda ekleyip kısık ateşte pişirmeye bırakın.

Not:Patateslerin nasıl doğranması gerektiğine dair yazmayı unutmuşum,yorumunda beni uyardığı için Asiye arkadaşıma çok teşekkür ederim

29 Eylül 2009 Salı

Püreli Mantar


Şimdi blogu açtım ne eklesem diye duruyordum,aslında bayramın 2.günü yapılan kahvaltıyla bu hafta pazar günü yapılan kahvaltıyı eklesem 2 güzel tarifte bu pazardan versem derken baktım bu Ramazan-ı şerifte hem evde hemde gelen misafirler tarafından çok sevilen benim  karışımlarımdan püreli mantarı ekliyeyim dedim.

Halbuki demin Işıl ablamın yorumunu görünce bayramdan da bahsedeyim(fotoğraflayamasamda) o kahvaltıyıda yayınlamak istesemde  bundan sonraki tarife kaldı inşAllah!
***
Püreli mantarı ilk yaptığım iftarda  abimin arkadaşı ailesiyle gelmişti ve abimin arkadaşının kardeşi hiç mantar yememesine rağmen çok çok sevdi!
Sonra mutfaktayken bir ara abim geldi yanıma ve sofrada herşey güzel ama en en diyebileceğim bu mantar olmuş dedi.
Bunlar onların yorumları ki bugünde okuldan gelir gelmez tepsiye yayarak yaptım gene evde olan misafirlerimiz çok çok beğenip tarif istedi o şekilde fotoğraflayamadım ama öylede tarif edeceğim istediğiniz gibi yapabilirsiniz.
***
Püreli mantar:

Malzemeler:

1 kilo mantar(büyük boy seçmeye çalışın çanak kısmı lazım olduğu için)
Zeytinyağı
Tuz

Püre için:
Patates orta boy 6-7 tane takriben
1,5 su bardağı süt
2 çorba kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı karabiber
Tuz

Üzeri için kaşar peyniri rendesi

Hazırlanışı:

Öncelikle tavsiyem kültür mantarının yıkanmamışı hani ateşte pişirmek için alınanı tercih etmeniz onlarla daha iyi oluyor.Mantarların o sap kısmını çıkarın dikkatli bir şekilde ve güzelce yıkayın dikkat edin o çanak kısımları parçalanmasın.Sonra borcama dizin ve fırça yardımıyla çanaklarını zeytinyağıyla yağlayıp fırına verin ve mantarları pişirin.O sırada patateslerinizi soyun ve rastgele şekilde doğrayıp haşlayacağınız tencereye koyun üzerine göz kararı tuz ekleyip biraz su koyup haşlamaya bırakın.Patatesler haşlandıktan sonra ocaktan alın ve o sıcaklıktayken tereyağını ekleyip ezecekle ezin ve ardından karabiber ve sütüde ekleyin.Püre hazır olduktan sonra fırında pişen mantarlarınızın üzerine krema sıkacağıyla sıkın ardından üzerine kaşar rendeside ekleyip fırına verin üzerleri kzıarana kadar pişirin.



1)Kaşar rendesini püreli haliyle biraz fırınladıktan sonrada ekleyebilirsiniz ama püre biraz üstü kabuk bağlayacağı için rendeyi üzerinde tutmak zor olabilir.
2)Bu tarifi isterseniz mantaraları yıkayıp doğrayıp pişirir ve ardından püreyi üzerine yayarakta yapabilirsiniz amma velakin böyle lezzetide çok farklı sunumuda hem şık hem çok leziz!
3)Birde püre için patatesim göz kararıydı benim o yüzden ortalama söyledim eğer gözünüze fazla gelirse azaltabilirsiniz.

22 Eylül 2009 Salı

Mutfak Havlusu 2'yi devirdi 3'üne girdi!


Elmas hanımın torunu,"mutfakta ömrü geçiyor"denen fatma hanımın kızı olmakla başladı mutfağa bağlılık sonrasında su akar yolunu bulur misali mutfak bizimde mekanımız oldu..Bunu 21 eylül 2007 de burayada taşımış olduk ve burdaki zamanımız da 2 seneyi devirdi..Her ne kadar yemek diye yola çıksakda güzel paylaşımlar,hoş insanlar ve zamanlarıda kabıma doldurdum..
***
Bu sene biraz ağır aksak ilerlesede blogta zamanlarım buna da şükür diyorum.Sağlıkla huzurla yeni tatlarla buluşmak,paylaşmak ve varolan lezzetleri de paylaşabilmek dileğiyle..

20 Eylül 2009 Pazar

Ramazan Bayramı!


Ramazan-ı şerifi karşılarken güzel sevinçtir insanın ruhuna düşen ama sonra buruk bir veda içini burkar neden bitti diye hatta teyzemin 11 yaşındaki oğlunun niye bitiyor diye ağlamasına sebep vericek kadar önemlidir bizler için amma velakin o burukluğa Rabbin verdiği güzel bir bayram sevinci hemen merhem olur ve onun telaşesi düşer insana..Dışarıdaki koşturmacalar evdeki tatlı telaş alır başını götürür insanı ve o gün gelir bayram sabahı erkenden uyanırsınız değişik bir huzur vardır insanın içinde hissederseniz bu bayram sabahıdır özeldir ve güzeldir duasıyla telaşıyla hazırlığıyla..


Rabbim daha nice güzel bayramları huzurlu,sağlıklı,duanın farkına vardığımız zamanlarda ve hissetmenin erdeminde yaşatmayı nasib eyler inşAllah!

Bayramınız mübarek ola...

13 Eylül 2009 Pazar

Ramazan-ı Şerif dostlarla başka güzel..


Ramazan-ı şerif misafirlerle daha başka oluyor,daha güzel oluyor..O sofrayı yetiştirme telaşlarından tutunda yapılan hazırlıkların yeterliliğine dair derin derin düşünmeleri tutun her açıdan özel ve güzel..
Çocukken misafirler gittikten sonra küçük bir depresifliğe bürünürdüm ki hala öyledir benim için çünkü o tad lezzet başka evet yoruluyorsunuz evet zor da ouyordur kimi için amma velakin kuru ekmekte olsa bal şerbette olsa paylaşılanı en evla olanı kesinlikle!
Bu sene elde olmayan nedenlerle misafir açısından daha sakin geçti geçen seneye göre amma velakin ona rağmen yaklaşık 5-6 davet oldu bu bizim için az olanıydı inşAllah gelecek senelerde daha da fazla misafirle paylaşırız nimetleri.
Bu sofrada İngilizce hocamın iftara geldiği günden..

Dalyan köfte&Pilav


Baklava yufkasından peynirli börek

  • Tarhana çorbası(Köy tarhanası)
  • Dalyan köfte
  • Pirinç pilavı
  • Püreli mantar
  • Baklava yufkasından peynirli börek
  • Çoban salata
  • Hurma
  • Güllaç

8 Eylül 2009 Salı

Malhitiye Çorbası

Bu çorbanın yapımıda ha yaptım yapıldım derken gecikti,tarifide aynen eklendi eklenicek derken gecikti:)
Yapacağım zaman evdeki çorbalar bitmek tükenmek bilmedi tarif içinse önden başka şeyler çıktı velhasıl sonunda eklemeye çalıştım kazasız sorunsuz inşAllah!
Çorbaya düşkünlüğüm zaten aşikare bir durum helede böyle sevdiğim bakliyatların birbirine girdiği tatlara ise hayranım ben çok sevdim bu çorbayı ve çok ama çok doyurucu ve bereketli!


Malzemeler:

4 çorba kaşığı zeytinyağı
1 soğan
1 rendelenmiş havuç
1 çorba kaşığı domates salçası
1 çorba kaşığı biber salçası
1 çay bardağı kırmızı mercimek(sakın benim gibi çay bardağını taşıracak kıvamda doldurmayın:))
8 su bardağı sıcak su(2 su bardağı daha ekledim ayrıca)
Yarım çay bardağı pirin.
Yarım çay bardağı bulgur
25 gr.tereyağ
Kırmızı pul biber
Kuru nane
Kekik
Karabiber
Tuz


Hazırlanışı:

1)Soğanı küp şeklinde doğrayıp zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurun.Salçalar,havu. ve mercimeği ekleyip 3 dakika kavurun.Üzerine sıcak su ilave edip tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşte 20 dakika kadar pişirin.
2)Pirin,bulgur,tuz ve karabiberi ekleyip pişirmeye devam edin.Tereyağını küçük bir tavada eritip içine pul biber,nane ve kekik ekleyin.Bu karşımı çorbaya ekleyip karıştırın.Servis kaselerien paylaştırıp sıcak servis yapın.


Lezzet dergisi Eylül 2009

3 Eylül 2009 Perşembe

Bir sürü meyveden komposto

Aslında çorba tarifim hazır fotoğraflarım hazır yayınlyacaktım ama dün oruç halde pazarda ki meyveler beni iyice cezbedince eve geldiğim gibi onlardan karışık komposto yaptım birde frambuaz da bulunca pazarda(ki uzun zamandır bulamıyordum)altın bulsam o kadar sevinmezdim:)
Aslında herkes muhakkak denemiştir hatta daha iyi kompostolar şerbetler yapan vardır ama bazen bazılarını birbirine karıştırmaktan çekiniriz bende de dün oldu ama genede ekledim(mesela şeftali)ve gerçekten çok çok güzel oldu özellikle frambuaz çok baskın çıktı tatlaırn arasında ki herşeyden az az eklediğim halde!




Karışık meyveli komposto



Malzemeler:

Frambuaz

Mürdüm eriği

1 adet Şeftali

Böğürtlen

15-16 tane vişne

su

şeker



Hazırlanışı:

Suyunuzu tencereye koyun benimki yaklaşık 3-3,5 litre kadardı isterseniz daha da ekleyebilirsiniz.Su kaynayaınca meyveleri ekleyin ve şöyle 6-7 dak kadar birbirileriyle özleşmesini sağlayın sonrasında damak tadınıza göre de şeker ekleyin ve bir 5 dakika daha kaynattıktan sonra ocağı kapatın soğumaya bırakın.Bizim gibi iftara yetişme derdine düşen hemen bardaklara koysun ki soğumaya dursun:)

30 Ağustos 2009 Pazar

Kuru sebzelerden zeytinyağlı dolma&Kelek-Patlıcan-Biber

Dün(29.08.2009 cumartesi)özel ve güzel bir iftar yaptık.Dostlarla yapılan her muhabbet,sohbet keyiflidir bizim cumartesi tayfasıyla iftarımız vardı sevimli Ömer Bülent'in annesi tatlı mı tatlı arkadaşımız Fatmanın evindeydik!
Sağolsun bizi harika ağırladı buradan da tekrar tekrar Allah razı olsun ondan da lezzetli tatlarıyla emeği geçen arkadaşlardan da..

Malzemeler:

4 su bardağı pirinç
1 su bardağı zeytinyağı
5 büyük boy soğan
Yarım demet maydonoz
Yarım demet nane
Yarım demet dereotu
Yarım demet reyhan
Tuz
Kimyon
Karabiber
Kırmızı pul biber
Urfa biberi(siyah isot)
Tarçın
Boy(baharat)
Çok az kekik
4 diş sarımsak
Şeker
Su

Kuru sebze(Patlıcan-Biber-Kelek kavun)
Kaynar su

Bu arada yeşil çizgili olanlar kelek,antepten gelmişti.

Hazırlanışı:

Soğanları doğrayın zeytinyağıyla güzelce kavurun,pirincinizide yıkayıp süzdürdükten sonra kavrulmuş soğanınıza ekleyin ve pirinçte eklenmiş soğan güzelce kavrulsun.Kavrulma işlemi bitince suyunu ekleyin bir taşım kaynayınca altını kapatın ardından baharatlarını da yeşilliklerini de ekleyin güzelce bir karıştırıp kapağını kapatın demlensin.Kuru sebzeleri de kaynar suyun içine atıp ağzını kapatın.Suyun içinde yumuşayan kuru sebzeleriniz doldurulmak için hazır olunca demlenen iç harcınızla sebzeleri doldurun.Doldurma işlemi bitince göz kararı tenceredeki dolmalarınıza kaynar su ekleyip ocağa alın(kimisi diri sever dediği için annem ölçü vermedi)eğer ki pişmediğini görürseniz az daha su ekleyin.

Annemin notları:)
1)Kelekle patlıcanı o kaynar suda birkaç su yıkayın tekrar bir miktar suyun içinde ocakta bir iki kaynama gelsin çünkü bu kuru sebzeler geç pişiyor.Aynı zamanda 3 ünü bir arada yaparsanız içleri doldurulduktan sonra patlıcan ve kelek ayrı pişirilsin.
2)Kelekle(Kavun)Patlıcanı o kaynar suda birkaç su yıkayın tekrar bir miktar suyun içinde ocakta bir iki kaynama gelsin çünkü bu kuru sebzeler geç pişiyor.3)Birde pişmeye yakın ocaktan alacağınız zaman 1 kaşık kadar zeytinyağı hafif gezdirin dolmaların üstüne parlak olmasını sağlaması için.
4)ıBu arada baharatlar kimisine fazla gelebilir istemediğini eklemeyebilir amma velakin gerçekten onlarla tadı nefis!

28 Ağustos 2009 Cuma

Körili kabak çorbası


Lezzet dergisinin bu ayki sayısında bu çorbayı gördüğümden beri"bu kabak çorbasını yapacağım anne sakın başka çorba yapma"deyip durdum sonra bu pazartesi bunu daha çok yineledim kabakları falan aldım ama dün akşam ancak yapabildik!Neden yapabildik derseniz çünkü böyle çabalamama rağmen ben yapmış olmadım çünkü dün akşamüstü dışarı çıkmam gerekince anneme kaldı ve sağolsun herşeyini halleti en son süt ve baharat kısmını ben hazırladım..Anneler olmasa yandık zaten Allah onların ömrüne bereket versin hiç kimsenin başından annelerini eksik etmesin!


Malzemeler:

1 soğan
2 diş sarımsak
3 yemek kaşığı zeytinyağı
400 gr.kabak
350 ml süt
1,5 su bardağı sıcak su
1 çorba kaşığı köri
Tuz
Karabiber
Yarım demet dereotu

Hazırlanışı:

1)Soğan ve sarımsağı küçük doğrayın ve zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurun.İri doğranmış kabakları ekleyip2 dakika kavurun.Üzerine sıcak su ekleyip yumuşayıncaya kadar pişirin.
2)Karışımı suyu ile birlikte blenderdan geçirerek pürüzsüz hale getirin.Tekrar tencereye aktarın.Süt,köri,tuz,karabiber ekleyip kısık ateşte 5 dakika kaynatın.Ocaktan alıp içine ince kıyılmış dereotu ilave ederek sıcak servis yapın.

Kaynak:Lezzet dergisi Ağustos sayısı.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Ramazan-ı Şerif ve bademli tatlı


Bu tatlı aslında Ramazanın ilk gününün tatlısız geçmemesi için hemen kendi başına üretilmeye çalışılmış bir tatlıydı.Ramazan gerçekten tatlısız olmuyor benim gibi doğu gezisi sonrası kilo aldım derdine düşseniz bile!Bu çekilmiş bademi aslında başka birşey için almıştım ramazan öncesi ama kısmet başka bir tat içinmiş iyide oldu hatta ingilizce hocamda tattı ve çok hafif buldu.
***
Ramazan da tat derdine düşmekte ayrı bir heyecan oluyor amma velakin aynı zamanda insanı bir yandan da tedirgin ediyor çünkü binlerce,milyonlarca insan aynı anda ekmek bulamayacak durumda.Ben bazen lezzet konusunda abartıya kaçtığımı düşünürüm en azından kendi adıma. Umarım etrafımızı gözetebildiğimiz önümüzdeki tabağın aynısını paylaşabileceğimiz bir Ramazan-ı Şerif olur..

Bademli tatlı

200 gr.tereyağ(margarin kullanan için de aynı ölçüde margarin)
100 gr badem tozu
1 çay bardağı tozşeker
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
3 su bardağı un+1 su bardağı un ama bir parmak eksik olucak 4.bardakta

Şerbeti için:

3,5 su bardağı tozşeker
4 su bardağı su
bir kaç damla limon suyu

Hazırlanışı:

1)Önce şerbeti hazırlayın ve kaynamaya durunca 5 dakika kaynatın ardından limon suyunu da ekleyip 5 dakika daha kaynatıp altını kapatın ve soğumaya bırakın.
2)Hamur malzemelerini un haricinde önce bir iyice karıştırın elinizle şekerin biraz ezilmesini ve malzemelerin karışmasını sağladıktan sonra unu azar azar ekleyin.
3)Unun tamamını ekledikten sonra da biraz hamurun kıvamıuna gelebilmesi içiN 3-4 dakika daha yoğurun ve sonra oval şekiller vererek tepsiye dizip fırına verin..
4)Fırından hafif pembeleşmeye durunca tatlıları alın ve şöyle 2-3 dakika bekletin o ilk kaynarlığının gitmesi için sonra üzerine gezdirerk şerbeti dökün ve soğumaya bırakın.

Not:üzerine tuzsuz bademim yoktu bende evde file badem varken birkaç tane ekledim üstüne dilerseniz tuzsuz badem koyabilirsiniz yada file badem.

20 Ağustos 2009 Perşembe

Ramazan ayımız mübarek ve duayla ola...

Ellerin ve kalbin istekle duaya durduğu..
Ruhların sükünetin içinde güzellikleri erittiği..
Byüklerin baki hatırlanmalarıda beraberinde bulunduran ziyaretlere ev sahibi olduğu..
İnsanların birbirine umutla,sevinçle baktığı ve tebessümlerle birbirlerini karşıladığı..
Duaların hayr ile kabul olduğu..
Anlamına varabilmek adına zaman akıtıldığı bir Ramazan-ı Şerif dileğiyle...

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Dut yaprağı dolması

Bu tarifte arşivde bekleme odası sakinliğinde duruyordu artık ramazan gelmeden boşaltalım.Yapıldığında tabağını eline alan diğerinden kaçar gibi yedi desem abartılı sayılmaz çünkü ben annemler yerken onlarınkinden de yediğimi biliyorum halbuki o an hepsata toktum ve kendim için ayırmıştım:)
Gerçekten çok leziz ve hafif oluyor muhakkak bilenlerde vardır.

Malzemeler:

Yarım su bardağı bulgur
250 gr dolmalık kıyma
2 soğan
Kimyon
Karabiber
Nane
Dereotu
Maydonoz
Kuru reyhan
2 diş sarmısak
Yarım tatlı kaşığı domates salçası
Yarım tatlı kaşığı biber salçası
Yarım çay bardağı su

Üzeri için:

Yoğurt
Sarımsak
Tereyağ
Pulbiber

Hazırlanışı:

Dut yapraklarının körpe olanlarını tercih etmenizi en başta söyliyeyim önemli not!.Yapraklarınızı yıkadıktan sonra haşlayacağınız tencereye alın.Kaynamaya başlayınca 2-3 taşım kaynayınca hemen alın ve yaprakları verdiği yeşil suyun içinden alıp temiz suya birkaÇ kere sokup çıkartın o yeşil suyu iyice bırakması için.İç harcınıda etli dolmayı nasıl yapıyorsanız aynen öyle yapın az suda eklersiniz göz kararı,sonrasında etli yaprak sarmasını sarar gibi sarın ve tencerinize dizin.Üzerine çok aşırı olmayacak derecede su koyun çünkü etli dolma gibi sulu olmaması lazım eğer olduki pişmediğini farkederseniz gene az su ekleyip pişmesini sağlayın.Dolmanız pişip hazır olduktan sonra servis tabağına güzle dizin.Yoğurdunuza sarımsağını,tuzunu ekleyip hazır edin ve dolmalarınızın üzerine
dökün ardından tereyağını kızdırın ve ocaktan alınca içine biraz da pulbiber ekleyin ondan sonra dolmaların üzerine gezdirin.

Not:Yalnız yaprak beyaz dutun olamlı siyah dut olmaz asla!

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Tamek yemek yarışması ve bir gezginin yetişememesi!

30'unda(Temmuzun) yola çıkmadan önce "Tamek yemek yarışması"Tamekle ilgili gelen bu teklif çok çok hoşuma gitmişti hatta ailece evde olmamamıza rağmen komşumuz Tuba sağolsun ona paketin gelebilmesini sağladık.Heyecanla görmek istiyordum ve de birşeyler yapmayı tasarlıyordum ama eve daha dün dönmem nedeniyle bir yemek yetiştiremedim.Bu paket için buradan Tamek ailesine ve buna vesile olan kişilere teşekkürlerimi iletiyorum.
Yaklaşık 15-16 gündür memleketimde dahil olmak üzere Doğu tarafını gezdik durduk 3 kardeş ve yemek yetiştirmek adına da umutluydum ama olmadı,bu geziden sebeple blogla ilgilenemedim ama inşAllah buradayım artık ve yaklaşan Ramazan hem güzel zamanlar hemde güzel tatlar hediey edicektir diey umuyorum ki Doğu güzel yemekleriyle biraz kilo meselesi getirdi gündemime:)

Tekrardan Tamek ailesine teşekkürlerimi dilerim bu şık ve güzel paket ve de incelikleri için.

Düzeltme:Öğrenilmiştir daha sürenin olduğu ve 2 çeşit yemek çıkarılmaya çalışılacaktır aynı zaman da Papatya'ya da duyurulur:))

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Güzel hava ve İrmikli çörekler

Hava çok güzel bugün,harika bir rüzgar balkondan baktığımda denizi pırıl pırıl parlatan güneşin hali ve berrak bir manzara..Sabahtan beri şöyle dışarı çıksam bir yerde kitap okusam deyip durdum ama bir türlü çıkamadım artık kısmet öğlene yada akşamüstüne diyelim yalnız çıkaiblen bugün muhakkak dışarı çıksın İstanbul bugün serin ve güzel tam benim sevdiğim hal serin ve yakmayan güneş!..
***
Geçtiğimiz pazartesi çocukluk arkadaşım Fatma çocukları annesi ve benim annem,kardeşim haliç kıyısına indik hep söylüyorduk ama birt türlü kısmet olmadı hazır annemde biraz toparlanmışken kös kös oturmayıda sevmediği içinde harika oldu onun adınada..Sahil güzel ve hava serindi hatta bir ara üşüdük bile diyebilirim işte oraya birşeyler hazırlarkan bu irmikli minik lezzetleri yaptım,hesapta ben poğaça yapıcaktım ve karakız köfte ama baktım teyzemin yolladığı peynirleri de kullanayım,aa hamura ekliyeyim bunu derken herkesin gerçekten beğendiği bir lezzet çıktı ortaya.Bundan önce de bir irmikli poğaça yapmıştım hatta arkadaşım fotoğraflarını çekmişti ama bir türlü bulamıyorum tarifi yazdığım kağıtı bu yüzden bu sefer gene kendimce birşeyler karıştırdım.

İrmikli köy peynirli minik çörekler


Malzemeler:


1 Su bardağı irmik
1 Su bardağı yoğurt
Yarım su bardağı sıvı yağ
2 Yumurta(birinin sarısı ayırılıcak)
2 Kabartma tozu
2 Tatlı kaşığı şeker
Yaklaşık 2,5 su bardağı köy peyniri rendesi
aldığı kadar un


Üzerine:Ayırdığımız yumurta sarısı
susam

Hazırlanışı:

Un dışındaki bütün malzemeleri karıştırma kabına koyun ve iyice bir elinizle karıştırın bütün malzeme birbirine karıştıktan sonra azar azar unu ekleyin ve poğaça için olan yumuşaklığa gelince elinizde cevizden biraz büyükçe olacak şekilde yuvarlayıp hafif bastırın ve tepsiye dizin.Bu şekilde yapıp bittikten sonrada yumurta sarısını da sürün ve susamda üzerine ekledikten sonra fırına verin.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Sonunda cheesecake yaptım ve geldim..

Bugün arkadaşım esra blogu neden güncellemiyorsun dediğinde bir sürü şey sıraladım..Sınavlardı önce o bitecekti ben blogta hızlanıcaktım ama sınavlarım bittiği gibi annemin rahatsızlığı ve aniden ameliyat edilmesiyle zaten kısmi bir şok hali ve sonrasında onun evde ıstırahat süreci.Ne birşeyle ilgilenecek zaman nede zaman olsa da hal mecal bıraktı..Hamdolsun biraz daha herşey toparlanınca ağız tatlanmasını uzun uzun zamandır yapacağım dediğim cheesecake ile yaptık hatta bu cheesecake için malzemeleri de sınavlarımın bitişine doğru eve stoklamıştım ve kararlıydım yapacağım diyordum ama o zaman yapamadım işte kısmet şükür ki annem biraz daha toparlanınca zaten tatil süresince mutfakta geçen zaman süresi zarfında ağzımızı da tatlaandırıcak bu lezzeti denedim ve güzelde oldu.İlk denemem için çok olumlu tepkiler aldım ki en son dışarda,güzelde bir yerde yediğim cheesecake'ten daha da güzel olmuş,tabi yanlı tepki gibi saymassanız benim yorumumu:)
,,,
Açıkçası ilk denememde önce bir sürü cheesecake yapımlarına baktım az çok belli bir hazırlanışı var ve herkesinkinde sadece birkaç farklılık var ama rutin olanlar aynı.Bende kendimce birşeyler yapmaya çalıştım hatta 3 yumurta çok mudur diyordum ama 3 yumurta koyarım genede derken akşam anneanneme çıktığımda gelirken yumurta alma niyetiylede çıkmıştım amma velakin geç dönünce evdeki 2 yumurta işimi gördü ve bence 2 yeterli oldu.Birde nişastayla mı,unla mı diye kararsız kalınca un da karar kıldım bakalım bir dahakine birde nişastayla deneyeceğim.Yalnız arkadaşlardan nişastayla yapan varsa önerilerini yada tadının nasıl olduğunu,farklı mı yada aynı mı gibi fikirlerini paylaşırlarsa çok memnun kalırım.
***
Bu arada Hz.Muhammed'in yani Peygamberimizin Miraca çıktığı bu özel günün tüm İslam alemine hayr ile gelmesini dilerim.Kandilin(m)iz mübarek olsun "Dua"ile daim olsun... Vişneli Cheesecake

Malzemeler:

2 Paket Burçak bisküvi
Yarım çay bardağı süt
2 çorba kaşığı tereyağ(öyle dolu dolu değil yalnız)
2 Yumurta
1 Su bardağı şeker
1 Paket krema
2 Vanilya
2 Kutu labne
1,5 Çorba kaşığı un

Vişneli sosu için:

1 Su bardağı vişne
2 Tatlı kaşığı mısır nişastası
1 Su bardağı vişne suyu
4 Çorba kaşığı şeker

Hazırlanışı:

Bisküvileri elinizide ufalayın tereyağıda ekleyin sonra sütü de ekleyin.Sonra iyice kıvama gelince alt tabanı yağlı kağıtla kaplanan ve kenar kısımları da yağlanan kelepçeli kalıbın önce alt kısmına sonrada kenarlarıda biraz kaplayacak şekilde elinizle yayın.Karıştırma kabında önce yumurta ve şekeri iyice çırpın krema kıvamına gelene kadar,sonra ayrı bir kapta süt kremasıyla vanilyayı katılaşıncaya kadar çırpın,ardından labneleri ekleyin ve gene çırptıktan sonra bu karışımı yumurtalı karışıma ekleyin.Son olarak unu da ekleyin bir kere daha çırpın ardından hazırladığınız bisküvili tabanın üzerine yavaş yavaş dökün.Kalıbı bir tepsinin içine koyun ve öyle fırına verin.Üzeri kızarıncaya kadar ve keki salladığınızda orta bir kıvama erişince fırından alın.Vişneli kısmı için de vişneleri doğrayın(isterseniz bütünde olur)üzerine şekeri de ekleyin,sonra vişne suyuyla nişastayı ezin ve vişnelerin üzerine ekleyin ocakta kıvama gelene kadar pişirin sonra ocaktan alın ve soğumaya bırakın.Cheesecake'n üzerine yavaş yavaş yayın sonra buzdolabına koyun ve 1 gece bekletin.

6 Haziran 2009 Cumartesi

Babaannenizle kahvatı edebilmenin yolları:)

Bu pastanın hatırına bu sofra kurulabildi..
Çünkü babaannemi bu pastayla ikna edebildim.2 hafta önce Babaannemi binbir sözle ancak bize getirmeye razı edebildim oda pastanın hatrına:) Babaannem pasta-tatlı çok çok sever anneannemde yer ama onun belli sevdikleri var ama babaaannem hele pastalara bayılır bundan sebep babaannemi getirebilme kozumuz pasta!
Bu sofrada 2 altın kızda vardı yani babaannem ve anneannem,aslında kendilerince haklılar ben daha onların yaşının 3'te birindeyken evimden ayrı yerde yatıya kalmasam daha memnunum elzem bir durum olmadıkça.
İşte böyle durmadıkları gibi kahvaltısını eder etmez anneannem hadi hadi demeye başladı babaannem dur daha pasta var deyip onu durdurdu:)
tam durum komedisi,Allah'tan öğlene kadar oturdular pastalarını afiyetle yiyip 2 altın kız yavaş yavaş evlerinin yolunu tuttu..
Babaanneme yarım saat yalvarma halinde"kal bak annem akşama şunu yapacak bunu yapacak"dedik ama nafile kalmadı,sonra annemin yaptığı güzelim patatesli yemeği kaçırdı.
bu kadar sözden sonra görüntüler ve annemin karışımı olan bu yemeğe geçelim,yemeği ısrarla tavsiye ederim patatesin herşeyi güzel ama bu çok çok harika olmuştu!
Mihaliç peyniri,Keçi peyniri,Beyaz peynir,Dil peyniri.Benim gibi bir peynirsevere göre bir tabak:)Annemin haşlanmış patatesler üzerinde yaptığı çalışmalarla yeni bir yemek daha eklendi listemize. Akşam ne yapsam telaşındayken dolabtaki haşlanmış patateslerden birşeyler yapayım diye sesleri geliyordu annemin mutfaktan,sonra sofraya bu güzel tat geldi.
Açıkçası sofranın sonunda herkes bu yemekten 2 tabak yemiş olarak kalktı yani nefisti!

Kuru domatesli patates kavurma:

Malzemeler:


haşlanmış patates
kuru domates
soğan
sarımsak
salça
kavurma
biber
tuz

Hazırlanışı:


soğanı güzel kavurun sonra kavurmanızı ekleyin(bizimkisi kıymadan yapılan kavurmaydı,isteyen et kavurma ekleyebilir)onlada güzel bir kavurun ardında sarımsak,kuru domates,biberi ekleyin.
haşlanmış patatesleride küp küp doğrayıp ekleyin en son tuzunuda kayup birkaç dakika daha ocakta tutup altını kapatın.

not:Malzemeleri göz kararı verdim çünkü annemde o şekilde yapmıştı.

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...