19 Mayıs 2009 Salı

Zeytinli Çörek

"senin bu en kısa sürelerin çok uzun oluyor be hocam:)"
bu yazı bu cümlenin sahibi sevimli+neşeli arkadaşım Papatya prenses'e dair olsun..
:)
***
son yazımda yazdığı bu yorum hem hoşuma gitti hem kendime kızdım evet şöyle hızlı hızlı yayınlasam ne güzel değil mi ah ah!
neyse bugünümüzede şükür diyelim ne yapalım?
***
son yazıda görünen kahvaltı sofrasının arkadaşlarım için olduğunu orada da belirtmiştim ve onlara kahvaltı harici çilekli pasta,peynirli-sulu börek yaptıktan sonra zeytinli birşeyler yapmak için zihnimde fikirler döndürürken bu tarif ortaya çıktı ki iyiki de çıkmış gerçekten güzel oldu ve çok beğenildi hatta abimin ertesi günü okuluna giderken kahvaltısı da oldu akşam da geldiğinde kalmadı mı o zeytinlilerden? cümlesine nail olmamı sağladı. Zeytinli Çörek

Malzemeler:

1su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt
2 yumurta(birinin sarısı üzeri için ayırılıcak)
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kekik
1 kase çekirdekleri çıkarılmış zeytin ve ikiye bölünmüş
Aldığı kadar un
çörek otu

Hazırlanışı:

un ve zeytin dışındaki malzemeleri elinizle güzel karışmasını sağlayın sonrasında zeytinleride ekleyin ve azar azar unu ekleyin.poğaça hamuru yumuşaklığıyla kurabiye hamuru sertliğinde ortalama bir sertlikte hamur elde ettikten sonra ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yapıp yağlı kağıt serilmiş tepsinize dizin.hepsinin bu şekilde yapıp bitirdikten sonra ymurta sarısını sürün ve çörekotu serpip orta ısıdaki fırına verin.


16 Mayıs 2009 Cumartesi

Geçtiğimiz günler..

Bir sürü ahval sığdırdığımız zamanlamalardı vizeler bitti.
Sonra vizelerin ertesi hafta bizde kahvaltı yapacaktık sözleşmiştik arkadaşlarla pasta yapıcaktım ve kahvaltıda yaptık pastada yedik ama 2 arkadaş gelemedi bir daha ki'ne dedik.
Sonra İsmihan teyzemiz geldi bizim tarafa(Avrupa yakası)misafirimiz oldu onunla bir akşam ailece balık yedik.
Sonra arada dost muhabbetleri sığdırdık
Araya güzel tatlar ekledik
Ve ders çalışmadan vazgeçmedik…
Uzunca bir yazı yazma halinde değilim sıcak hava sevmediğimden havanın hem psikolojik hemde fiziki etkisiyle uğraşıyorum.
Kaç zamandır arkadaşlarla vize sonrası üstte görünen kahvaltıdan tutun da çilekli pastalar yapacağım diye tutturmalarıma cevab niteliğinde olan birkaç çilekli pasta fotoğraflarım beni bekliyor yayınlamak babında.
Benim balığım Somon Güveçti tavsiye ederim çok güzeldi birde çikolatalı sufleyi geçenlerde Dilek Pastanesinde yediğimde beğenmemiştim ve boyutununda da sorun vardı o kadar ufaktıki minyatürlerle yarışır cinsten ama buradaki hem lezzeti hem ebat hemde yanındaki dondurması nefisti,Arnavutköy Tesislere yolu düşen balık ve Sufle yemeden geçmesin!
Bu akşam bu görüntüleri paylaşır olalım en kısa zamanda 2-3 çilekli tarifle dönerim inşAllah..
Sıcaklara rağmen tebessüm dileğiyle…

Birde arkadaşlarıma bir zeytinli çörek denemesinde bulundum çok beğendiler fotoğrafta tam görünmesede en kısa sürede tarifini ekleyecğim..

3 Mayıs 2009 Pazar

Kırpık pasta ve..

Gene bir pazar sabahı..
iyiliklerle mi?
hüzünle mi?
sızılarla mı?
nedenlerle mi?
zihnin içinde dönen bir dolu düşünceyle mi?
vs vs diyebileceğimiz herşeyin harmanı bir sabah benim için uyandığımda zihnimde bir yoğunluğu hissetmeme rağmen arkadaşımın ödevi için Balat'a sabah inmemizle iyileşme dozu iyi giden bir sabahtı her ne kadar hala ve ısrarla pazar günlerini sevmesemde!



Sabah sabah böyle bir mahareti görmekte ilginçti bütün saksılar örgüyle kaplanmış!
insan nerede olursa olsun yaşadığı yeri güzelleştirebilir(miş).



Kırpık: 1. Kırpılmış olan. 2. Bölük pörçük.
TDK'ya göre bir anlamıda buymuş.
şimdi bunu neden belirttim çünkü hayatta herşey kendine ait bir anlam barındırıyor isimlendiriliyor bu her ne olursa olsun yaptığınıza verdiğin değeride gösteriyor işte bundan sebepte kendine ait bir adı olmalıydı bende ilk böyle dedim sonra TDK dan bakınca hakkaten uyduğunu da görmek beni mutlu etti.

***
uzun zamandır yaptığım+fotoğrafladığım hatta yurtdışından gelen misafirimize yapmıştım o burda kaldı sonrasında başka bir ülkeye geçip orada da gezip evine dönmesine rağmen ben hala tarifi yayınlayamadım.
açıkçası kremasının ölçülerinide yazmıştım ama bulamıyorum bir türlü bu yüzden göz kararı ölçüler diyeceğim siz istediğiniz gibi hareket edebilirsiniz.prefiterol gibi diyen var çikolatalı sosunun değişik bir tatla harmanladığını söyleyen var bana göre ise kek kurtarma operasyonu gibiydide diyebiliriz çünkü pandispanya olarak yapmıştım ama kabarmadı ve her zamanki gibi olmayınca kek kabında benim onun üzerinde çalışmalar yapmamı bekledi durdu ve sonunda bu hale dönüştü.

Yapılışı:

Önce çikolatalı sosunuzu pişirin ve soğumaya bırakın.Kek kırıntılarını fındık kremalı kahveyle yaptığım suyla ıslattım--sade nescafe evde olmadığı için fındıklı nescafeyi kullandım--sonrasında süt,şeker,un'dan yaptığım kremayı bir iki taşım kaynattıktan sonra ocaktan aldım soğumasını bekledim ve ardından ıslattığım kekleri içine ekledim kremanın ardından 2-3 tane de muz doğradım içine tahta kaşıkla bir iki kere karıştırdım ve kelepçeli kalıba döktüm bir gece bekledikten sonra çikolatalı sosunuda üzerine döktüm ve çekilmiş fıstık,cevizle süsledim.
not:çikolatalı sosta bir gece önceden yapılmıştı.

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...