31 Aralık 2010 Cuma

Peynirli Ispanak salatası

Eve geldim aşağıdan(birkaç saat önce yani yeni bitirdiğimiz perşembe akşamı) basıyorum zile kapıyı açan yok!Elimde bir sürü poşet neyse sabır dileyip açtım kapıyı sonra çıktım eve kimse yok.Telefonumu evde unuttuğumdan birşeyden de haberim yokAma annem çorba yapıp bırakmış sağolsun birde pazartesi günün alınan körpecik kuru hem de kuzu diye anılan ıspanaklar yıkanmış!Bende annemle bundan önce yaptığımız bir ve çok beğendiğimiz bu salatadan kendime göre yapmak istedim.Salatayı hazırladım baktım güzel poz da verir gibi eee neden makine alınmasın..Hoş akşamları kötü çıkan şu fotoğraflar nedeniyle resmen pazar günü gün ışığına tarifleri yetiştirmeye çalışıp hep hüsrana uğruyorum çünkü günler kısa!
Neyse tavuk suyu çorbanın ardından bu salata birde şu dondurulmuş balıklardan 2-3 parça tamamdır.
Yalnız başına yenilen bu yemeğe Ntv ve Cnn Türk teki haberler-haber programları eşlik ederken sonlandı.
Perşembe gününü de kotardık geriye miladi senenin son günü kaldı yani şu an içinde bulunduğumuz ilk saatlerinin tükettiğimiz son gün.

Bu arada koca bir yılı daha devirdik..Allah dünya üzerinde varolan özellikle sesine ses olunamayanlara daha çok ulaşıldığı bir sene nasip eylemesi dileğiyle..
Herkese yeni gelen yılda huzurla bir sene dilerim..

Peynirli Ispanak salatası

Ispanaklarınızı güzel yıkadıktan sonra kurumaya bırakın.Kuruyan ıspanakları elinizle parçalayıp salata kasesine-tabağına koyun.Ardından üzerine önce havuç rendesi(rendenin küçük tarafıyla rendelenmeli),rendelenmiş beyaz peynir ekleyin.Zeytinyağ,tuz ve nar ekşisi ile hazırladığınız sosunu da üzerine gezdirin.Son olarakta zeytinel süsleyip servis edin.

*Israrla tavsiye edilir bu salata!Çiğ ıspanak diye gözü korkan olmasın inanın tabağı temizlerken buluyorsunuz kendinizi:)

27 Aralık 2010 Pazartesi

Islak Kek

Bizim çocukluğun baş tatlılarındandı "ıslak kek".Çocukken annem ile gittiğimiz ev oturmalarında ağız tatlılarından olan bu güzel keki yalnız herkes yapamazdı.Kimisinin adı ıslak kek ama kendisi kuru olmaktan beter kimisi de üzerine hafif dokundurulmuş bir şekilde ıslak kek gibi durmaya çabalayan ortaya karışık birşeydi.Bir akrabamız vardı onun ki içlerinde ortalamaya vurduğumuzda en iyisi diyebileceğimizdi,akrabanın ismi bana kalsın:)
Ufak yaştan beri meraklı olduğum bu mutfak macerası içinde hiç tarifini almadıklarımdandır Islak kek.Hiçbir tarifini doğru dürüst alıp uyguladığım yoktur.Ama her yapanı az biraz izledim ve sonunda kendimce ortaya karışık birşeyler çıkardım.Ben yaptığımdan beri "bu nasıl bu kadar çok ıslak oluyor?"diye sorulara maruz kaldım ama her seferinde de ölçüde tam zorlandım.Sonunda ölçülerimi de tam oturtunca benim ıslak kekim de buralarda salınabilir dedim..
Biliyorum birçok kişinin anneannesine kadar uzanıcak bilinen tarifler listesindedir.Ama şu deyim var ya"her yiğidin yoğurt yiyişi ayrıdır"demişler yaa bizimkisi de o hesap işte..Her evin bir Islak kek macerası vardır!
 
Malzemeler:

3 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı süt
1 vanilya
1 paket+1 çay kaşığı kabartma tozu
3 su bardağı  un
3 çorba kaşığı kakao

Üzerine isterseniz Hindistan cevizi serpebilirsiniz

Yapılışı:

1)Yumurta ve şekeri yaklaşık 8-9 dakika kadar iyice katı krema kıvamına erişinceye dek çırpın.Ardından yağını ekleyip bir çırpın sonrada sütü ekleyip karıştırdıktan sonra kakoyu ekleyip iyice bir çırpın pütürlülük gidene kadar.
2)Bu sıvı karışımdan tam 4 çorba kepçesi bir kenara ayırın.
3)Unu yavaş yavaş ekleyin.Son olarakta kabartma tozunu ekleyip yağlanmış(kara yada yuvarlak olan)tepsiye dökünÖnceden ısıtılmış 170 derecede olan fırına verin.
4)Kek piştikten sonra çıkartın hemen ve orta ılıklılığa erişince önce bir dilimleyin ardından her tarafına yayılıcak şekilde kenara ayırdığınız sıvı karışımı üzerine dökerek yedirin.

  • kekin çok sıcak olmamasına muhakkak dikkat edin çünkü öbür türlü pişirebilir keki o zamanda ıslak olmayabilir.

26 Aralık 2010 Pazar

Arnavut Ciğeri

Yeni tarifler denemeliyim..
İyi denemeler yapmalıyım..
Makalelerimi okumalıyım..
Orhan Pamuk okumamı bitirmeliyim.
Yarın sabah erken uyanmalıyım.
Bloguma yeni bir yıla girmeden önce bir sürü tarif yazmalıyım.
Hayatıma dair cümleler kurup şöyle bir bakıp kendi kendime direktifler ya da tavsiyeler vermeliyim ve bu arada da dış seslere de açık olmalıyım.
Düşünüp düşünüp düşünüp...
Neyse ne çok şey yapmalıymışım değil mi?
Şimdi bir ciğer olsa da yesek ve bütün bu meli-malı ekleri ile sıkıcı duran cümleleri ardımızda bıraksak!
***
Farkındayım bir ciğer tarifi öncesi ironik cümleler yada hafif müstehzi ifadeleri getirecek bir tantana oldu ama yazmak su akar yerini bulur misali gelişince anlamını yakalıyor yoksa gerisi fasa fiso..
Annemin ciğer ile özellikle bunu da yaz,şunu da belirt illa ki dediği dipnotları alt kısımda.Bu dipnotları önemseyin derim çünkü iyi bir verim,lezzet için ideal olan tecrübeyle sabittir onun yanında yetişmeye çalışan bir çırak olarak!

Malzemeler:

1 kilo ciğer
Un
Tuz
Karbonat
Sıvıyağ
Pulbiber

Hazırlanışı:

1)Buzdolabı poşetinin içine biraz un koyun.Ardından tuz ve karbonatı da ekleyip harmanladıktan sonra ciğerden biraz içine koyup poşeti sallayıp unlanmasını sağlayın.
2)Unlanan ciğeri poşetin içinden alın ve unun fazlalıklarını silkeleyip kızdrılmış yağın içine atın.
3)Ciğerler hazır olunca servsi tabağınıza hemen çıkartın.Tabağa aldıktan sonra bol pulbiber üzerine atıp karıştırın.
 
  • Yağ iyi kızarmış olmalı muhakkak!
  • Havlu kağıt üzerine alınmamalı ki hafif yağ dibinde olmalı imiş.
  • Unu iyi silkelenmeli yağı yakmasın
  • Yağ önceden kızartma yapılmış olmamalı(patates gibi vs)temiz yağ olucak
  • Annem aslında buzdolabı poşetinde değilde kendi kesekağıdı yapıp o tarz bir kağıt poşette karıştırmış çünkü öyle daha iyiymiş.
  • Kırmızı soğan,sumak ve maydonoz ile yapılan soğan salatası da en güzel yarenliğidir bu lezzetin.
  • Ciğerleri uzun uzadıya yağda bırakıp yakmayın çünkü bu mümkün oluyor fazlasıyla.

21 Aralık 2010 Salı

Portakallı Kek

Geçen hafta Kakaolu ve üzeri bol çikolatalı bir kek yapayım dedim.Ama üzerine o kadar çok çikolata koymuşum ki(!)ağırlıktan dibe çökmüş yani suyun kaldırma gücü yokmuş:)
Velhasılı kelam dün Alesten çıkmış eve döndüm bir türlü sıklıkla güncelleyemediğim blogum için birde şöyle gazete okurken eve yayılıcak kek kokusu hatrına nefis bir portakallı kek yapmak istedim şöyle her tarafından portakal lezzeti baskın olan..
Dün yaptım bu keki ve son dilimini kahve içmeye inerken komşumuza götürdüm.
Yaklaşık 1 saat önce aynı kekten 2 ölçü yaptım gene,güzel oldu ama küçük kalıbtaki kalıba biraz yapışmasın!

Yani sözün özü şu son yaptığım çikolatalı kek kadar fazla yapışmadı Allahtan!

Ama gördüğünüz gibi dünkü ne güzel çıktı..Niye mi yazdım bütün bunları?Tabi ki yarın okulda kekten tadacak arkadaşlara açıklama yapmayıp bloga tıklayın nacizane bu hafif şekli bozulmuş kekin hikayesini okuyun demek için..Eeee herkese anlatmak yerine buraya 1 kere anlat kafi değil mi? :)
Portakallı Kek

Malzemeler:

4 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı sıkılmış portakal suyu
1 su bardağından 2 parmak eksik sıvıyağ
1 kabartma tozu
3-4 portakal kabuğu rendesi
3-3,5 su bardağı un

Hazırlanışı:

1)Yumurtaları şeker ile krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.Ardından portakal suyu ile bir çırpın sonra sıvıyağına ekleyip yaklaşık 1 dakika çırpın.
2)Unu da azar azar ekleyin ve son olarak kabartma tozu ile portakal kabuğu rendesini ekleyip yağlanmış kalıbınıza dökün.
3)Önceden 179 derecede  ısıtılmış olan  fırına verin.

17 Aralık 2010 Cuma

Kolay Profiterol

İlk bu tarifi gördüğümde "aaa ne güzel ve pratik"demiştim..Ama bunun üzerinden baya geçti.Birkaç blogda rastlamıştım ama ben Pınarın Klubesinde ilk gördüm ve oradaki tarife göre yaptım.Yaptığım gün bitti!Babaanem çok beğendi.Arkasından bir yakınımız var o da  çok beğendi.Üzerinden 4-5 gün sonra tekra rbu sefer 2 ölçekle yaptım.Yani biz bu tatlıya çok alıştık pratiklikten öte herkesi şaşırtan derecede Profiterol'e benzerliği var.Pınar'a çok ama çok teşekkürler tarif için..Tarifi aynen oradan alıp yazdım isteyen sayfayı da ziyaret edebilir.Eğer benim gibi ilk defa deneyecek olanlar varsa ya da yapmak isteyenler ısrarlar tavsiye edilir!

Malzemeler:
  • 1 paket etimek
Beyaz Krema:
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı un
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilin
  • 1 poşet toz krem şanti
Çikolata sos:
  • Hazır çikolata sosu(2.5 su bardağı süt ile hazırlanıyor).
  • Çikolata sosunuzu kendiniz de yapabilirsiniz. Kakao, süt, şeker ve nişasta ile.. Ama Dr Oetker in sosu çok ideal bunu tarif için.
Yapılışı: Vanilya ve krem şanti hariç malzemelerle kremanızı koyu olana kadar pişirin. Ocağın altını kapattıktan sonra vanilyanızı da ekleyip mikser ile çırpın. Böylece içindeki pütürler kaybolacaktır. Ilıyan kremaya toz krem şantinizi ekleyip mikserle çırpın. Etimekleri geniş bir kaba (oval geniş borcamlar olabilir) kırarak ekleyin. Her bir dilimi yaklaşık 4-6 ya bölmelisiniz. Kremayı mikserle çırptıktan sonra soğutmadan etimeklerin üstüne dökün. Kremanın etimeklerin arasına girmesi için salata harmanlar gibi karıştırın.En son çikolata sosunu hazırlayıp ılıttıktan sonra bu karışımın üstüne dökün. File badem,fındık yada hindistancevizi ile arzunuza göre süsleyebilirsiniz.Afiyet Olsun.

14 Aralık 2010 Salı

Puslu Kıtalar ve bir mime çok ama çok gecikmiş cevab..

28 kasım'da güzel bir mimde geçti ismim..Amma ben bu mimlemenin üzerinden yaklaşık 11-12 gün sonra yazabilme fırsatına erişebildim ne yazık ki!Hatta sayın Nesrin ablaya söz de verdim bu geçtiğimiz pazartesi yayınlayacağım diye ama benim hesaplar hep çarşıya uymayan cinsten oluyor bu dönemlerde..Öncelikle kendisinden herkesin önünde çok ama çok özür dilerim..Ben pek mimlemelerle uğraşabilen ve bunlara çok davet edilmiş biri değilim.Ama böyle özel ve güzel olanlar kabul edilmeyecek gibi değil tadında ve hoş birbirimize dair güzel fikirleri bilebilmek adına da çok zengin ve güzel oluyor.
Şimdi mimleme de esas kitaplıktan herhangi bir kitabı seçmekti.Amma velakin açıkçası ben bizim büyük ve kalabalık kitaplığımızdan bu seçimi bir türlü yapamadım.Ya elime attığım benim olmayanlardan ya da ne zaman aldığımı hatırlamayacak kadar eski çıktı.Bende benim için büyük ehemmiyete sahib olan kitabım "puslu kıtalar atlası"gönlümüz  her daim seçtiği,seçeceği kitap olarak not düşmek istedim..
"Puslu Kıtalar Atlası"felsefe profesörü İhsan Oktay Anar'a ait..Benim için anlamını kelimeleri birbirine birleştirmeye çalışsam yetmecek cümleler ve anlatamayack tıynetsizlikte birleşimler olacağı için pek birşey yazmayacağım..
Galatasaray'da daima gittiğim sahafların olduğu Aslı han pasajında sık uğradığım bir sahaf vardır..Her dükkana bakarım orada da genelde bana uygun kitaplar dergiler vs denk gelir ve sahibi de iyi hoş biridir..Orada gördüm zaten kapaktaki kalyon yetiyor insana!
Evde Amat vardı ama beni o kitpa kadar çekmedi sanki gizli bir el al diyor ve İhsan Oktay Anar'ın tadını almamı bu kitabın sağlayacağını içerden bir el sağlıyor..Velhasıl aldım ve aldığım gibi 2 günde mi ne bitti ki Öss'ye hazırlandığım zamandı ve otobüste gider gelirken okudum..Hatta dershaneye yada eve yaklaşmayayım otobüste devam etsin bende okumaya devam edeyim demiştim..
Neyse dediğim gibi benim için gözü kapalı seçmek istesemde gönlümden 1.geçeceklerdendir bu kitap.
"bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmenkti. acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altından gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. oysa uzun ihsan efendi, dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. kuran'ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardına gizlenen herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünya'nın şahidi olmaktı."(puslu kıtalar)

Bu cümlelerin üzerine daha ne denir ki?Uzun İhsan efendiye buradan selam olsun!Evet dünyanın bir masal olduğuna sizi inandırıyor..Kitab bitiyor ve rüyadan uyandığınızı hissediyorsunuz hatta tekrardan kitaba dönüp o aleme gene geri dönmeliyim hissi ile..2.kez okuyacağım yakın zamanda.Herkese nacizane tavsiyemdir.
İnceliğin için çok ama çok teşekkürler!Ve koskoca uzun bir zamanda bir türlü cevablayamadığım için özürler!

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...