30 Ocak 2012 Pazartesi

Hurmalı Kek

Tipi var dışarıda içeride ise sıcaklık hakim ve bu hakimiyet bize dışarıyı albenili gösteriyor.
Ya dışarıda olan olsak içerisi nasıl görünür bizim için?
Kek&kurabiey kokusu ve yanında çayın buğusu diye yazarken aslında bunları elde edemeyenleri de düşünsek ve bunu düşüncede bırakmayıp elimize aldığımız kek kurabiye ile çevremizde verebileceklerimize verip paylaşabilsek belki bu kurduğumuz huzur verici ve karnı tok sırtı pek cümleleri daha rahat kurabiliriz kimbilir?
Bu da  pragmatist bir çözüm belki çünkü onları kendi halimize eriştirirsek rahat ısırık atarız bu meretlere ama bunu yayarsak belki ucundan kıyısından bu dünya bize ve diğerlerine yaşanılır kılınır.
Elimize alalım evdeki nimetlerden biraz ve dağıtım yapalım.O lezzetlerle herkes için sıcak bir camdan bakıldığındaki hissi onlarla en azından verelim.İnsan mutluluğa eriştirilirse dünya güzelleşir herşey içindekiyle güzeldir çünkü!
***
Tereyağın hurmalı herşeye en iyi yakışan şey olduğuan kâniyim.Bu sebeple tereyağ ile yapmaya özen göstermeniz nacizane tavsiyemdir.Bu keki bizim cumartesi tayfası çok sever onlar için gelsin bu tarif ve buradan söz veriyorum en yakın zamanda tarifin bu yenilenmiş haliyle yapacağım.

Malzemeler
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 75 gr eritilip ılıtılmış tereyağ
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 vanilya
  • 2 su bardağı+1 çorba kaşığı un
  • Çekirdekleri çıkarılmış ve doğranmış yumuşak hurma
  •  Dövülmüş fındık içi
  • Doğranmış bitter çikolata
Hazırlanışı
  1. Yumurtaları şeker ile iyice çırpın.Krema kıvamına gelen karışıma önce tereyağını ekleyip karıştırın ve ardından sütü de ekleyin.
  2. Unu azar azar ekleyin ve iyice çırpın.Son olarak vanilya,kabartma tozunu ve doğranmış hurmaları da ekleyin.
  3. Hazır olan kek hamurunu küçük kağıt kalıplara bölüştürün.
  4. Bölüştürdüğünüz keklerin yarısının üzerine fındık içi diğer yarısınınn üzerine de kıyılmış çikolata ekleyip 160-170 derecede ısıtılmış fırına verin.

27 Ocak 2012 Cuma

Tirit

Bir gün bir yer açabilme fikrim "bulgur"ile doğmuştu.Bulgura dair lezzetler üretip sadece bulgurlu işler satmaktı hedefim.Buradan yola çıkarak blogu açtım ama 5.seneye doğru giderken çok az sayıda bulgurlu tarifleri verebildiğimi gördüm.Bunun en büyük nedeni annemin bu lezzetleri her daim tam ölçü ile yapmamasıyla ilgili,analı kızlı yapar o an farklı bir ekleme yapar ya da ayranlı köfte yapar ekstradan eklemelerde bulunur birde bununla beraber fotoğraf makinem o zamanlar daha çok azizliğine uğradığım bir makine idi.Hamdolsun makineyi güzelce yenilediğimden memnunum ama gene de şunu iddaa ediyorum gün ışığında yapılan fotoğraf çekimi başka oluyor!

Tirit  bizim için önemli bir yemek aslında eskiden köyde keklik ve tavşan eti ile yapılırmış amma velakin şehirde tavuk eti ile yapmaya başlamışlar.Köydeyken eğer bu ikisi yoksa tavuk eti kullanmışlar ama çok nadir.Aynı zamanda dağda buğday biçerken yaparlarmış ve dağda onlar için ne kadar değerli olduğunu annemin sesinin tonlamasıyla dinlemeniz gerek.Anneannem rahmetli çok severdi ve ne zaman yapsa bizi arar çağırırdı hoş o ne yapsa bizi haberdar ederdi.Ne diyeyim rabbim onun mekanını cennet eylesin anneannemin  Sâresi,ikinci anneannem saydığım Sâre teyzemizle..

Malzemeler
  • 1 Su bardağı pilavlık bulgur
  • 1 adet soğan 
  • 1 çorba kaşığı kavurma*
  • 1 tatlı kaşığı salça(bu yaptığına dövülmüş domates kurusu eklemiş)
  • 1 adet tavuk göğsü
  • Kekik
  • Tuz
  • İsteğe göre biber
  • Haşlanan tavuğun suyu ayrılıcak
Hazırlanışı
  1. Göğüsü yıkayıp haşlayın.Haşlanan göğüsün etlerini didikleyin.
  2. Bir tarafta soğanı kavurun ve pembeleşmeye duran soğana kavurmayı(tereyağı ya da)ekleyin.Kavurma ile de biraz çevirdiğiniz soğana salçayı da ekleip az daha kavurun.
  3. Tencerede kavurduğunuz soğanlı karışıma bulguru da ekleyip bulgurla da biraz çevirdikten sonra didiklenmiş tavuk etlerini ekleyin.
  4. Ayırdığınız tavuk suyuna biraz daha ekleyip ayrı bir tencerede kaynatın.Bu kaynayan suyu kavurduğunuz pilava ekleyin.Suyun ölçüsü yaklaşık 2-3 parmak kadar yukarı çıkacak.
  5. Bu pilavın özelliği sulu olması ve ocaktan alındığı gibi sofraya getirilmesidir.Bu sebeple çorbalar içilirken suyu eklenip birkaç dakika kaynayınca (bulgurlar diri kalmasın fazla da pişmesin)ocaktan indirilir ve servis edilir.
    Afiyet olsun!
*Kavurma bizim kültürde çok yaygın her yemeği kavurma ile yaparlar bu sebeple tarifler de hep kavurma geçmiştir.Bu pilav da kavurma ile güzeldir ama kavurma olmayan ya da kullanmayan tereyağ ile yapsın.
*Bu arada annemin özellikle notu şudur.Bu pilav yaptıktan sonra eğer kalırsa az tereyağ eritip onunla pişirin nefis olur!

    25 Ocak 2012 Çarşamba

    Portakallı Minik Toplar

    Pazar günü ritüelimiz bu hafta yeniden Esranın da dahil olması ile güzel ve keyifle gerçekleşti.Pazar günleri bol gazete,taze süt,minik tatlar ve muhabbet üzerinedir bizim bu ritüel bundan önce de bahsetmişimdir.Esra da sağolsun arada gelir hatta bu sefer gelirken elinde çikolata kaşıkları ve Mabelden aldığı kocaman sütlü çikolata ile geldi sağolsun.Bende süt ile çikolata seven bu bıcır şahsiyete minik çikolatalar yapmak için mutfağa girip bu karışımı ürettim.Esra Kahve Dünyasının Bontelerine benzetti.Bugün de son birkaç kalanı arkadaşlarım yedi çok beğendiler.

    Malzemeler
    • 1 portakal kabuğu rendesi
    • 1 çay bardağı portakal suyu
    • 1 paket pötibör
    • Kek kırıntısı
    • 80 gr tereyağ
    • 80 gr çikolata(hatta benim ki 89 geldi evdeki bitterleri kullandım:-))
    • Üzeri için:Hindistan Cevizi

    Hazırlanışı
    1. Öncelikle tereyağı eritin.Eriyen tereyağın altıını kapatın ve çikolatayı ekleyip eriyene kadar karıştırın.
    2. Hazırladığınız çikolatalı karışıma portakal kabuğu ve suyunu ekleyin.
    3. Bu karışıma ardından bisküvileri ekleyin kek kırıntısı da az ekleyin,ben çok az koydum.Eğer bisküviler yeterli olursa eklemesiniz de olur.
    4. Hazır olan karışımdan minik toplar alıp hindistan cevizine bulayın.

    22 Ocak 2012 Pazar

    Zahter Salatasına Öykünmek

    Geçtiğimiz günlerde annemle yemek yediğimiz Çiya'da zahter salatası benim başımı döndürdü.O salatanın lezzetini unutmadan ona benzer bir karışımdan yola çıkmak istedim ama tam benzeri değil de onun gibi karışık birşey yaptım.Zaten o salata orada güzel,yolu düşen muhakkak yesin ardından da domates tatlısı ya da olmamış cevizden yapılan  cevzi tatlısını yesin.Şiveydizi de öncesinde yemeyi unutmayın!Hoş ben saymaya kalksam Çiya'nın lezzetlerini say say bitmez bu sebeple ben saymayayım yolunuzu düşürün ve gidin muhakkak damağınızda şölene yol açıp ruhunuza bunu indirmeyi başarın.Dışarıda yemek yemeyi çok sevmeyen ve bununla beraber belli olmayan bir yerde hiç sevmeyen annem bile hiç rahatsız olmadı yediği herşeyden,hele de en son ikram ettikleri sumak şerbeti ise çok güzel bir nokta oldu..
    ***
    Bu salatayı yapın kalsa da ardından gelen misafiriniz çok severek bitiriyor.Ben kahvaltıya yapmıştım,öğlenleyin  kahve içmeye gelen annemin arkadaşı hepsini yedi ve çok beğendi.

    Kışlık Karışık salata

    Malzemeler
    • 2-3 havuç
    • 3-4 tane turp
    • Kahvaltılık zahter
    • Nar ekşisi
    • Zeytinyağı
    • Tuz
    • Kuru reyhan
    • Kuru nane
    • Maydonoz
    • Dereotu
    Yapılışı

    Maydonoz ve dereotunu incecik kıyın.Turpları ufak udak doğrayın havucu da rendenin küçük kısmı ile rendeleyin.Diğer malzemeler ile hepsini bir karıştırma kabına alıp iyice birbirine karıştırın.Hatta ben kapaklı bir kapta yaptım kapağını sıkıca kapayıp kabı salladım ve o şekilde karıştırdım.
    Hazır olan salatanızı servis tabağına alın.Eğer kavrulmuş susamınız varsa ya da ayıklanmış narınız varsa eklemenizi tavsiye ederim.

    21 Ocak 2012 Cumartesi

    Portakallı&Çikolatalı Kurabiye

    Portakal kokusu ne güzel birşeydir!
    Evin içine dolan portakal kokusunu,tarçın kokusunu çok seviyorum. Belki de benim için sıcak ve huzurlu bir evin koku kısmı da bunlardan oluşuyor. Sahteliği,yaydığı kokunun ahenksizliğinde hissedilen kokuların olduğu evler aynı zamanda bir tarumarlığı da gösteriyor.
    "Huzur bir kokuya mı hapsolmuştur?"diyen de çıkar ise,evet bazen huzur; hissedilen bir kokunun yüzüne verdiği tebessümün ardından içine işlemesiyle de gelebiliyor.Ya da bütün gün evde çalışıp masanın üzerinde iki çeşit tatlı, bir tepsi de kurabiyenin görüntüsünde saklanıyor.Bunların hepsi bir bütünün içinde sonucu gösteriyor;huzur ihtiyacımızı çünkü everest gibi koymuşuz hayatımıza,bu sebepten varolan değil de bizim için özlenen olmuş.Sonra da böyle koku da gülümseme de arar olmuşuz..
    ***
    Aslında bu kurabiyeleri arkadaşlara tattırırken "çakma biskrem"diye de ekledim.Fırından çıktıktan sonra ılınmaya dururken yediğinizde çikolatanın o akışkan hali damağınıza vurunca anlatılmaz sadece yaşanır dedikleri cinsten bir hale düşüyorsunuz,deneyin ve sizde görün klişe cümlesinin ekliyorum o sebeple.Tamamen uydurmasyon olan tariflerimden daha doğrusu her yenilik bir kişinin uydurması ama icadı da sayılıyorsa bu da benim icadım da diyebilirim belki de.Tarifi buraya eklemeden dahi verdim tarif,herkese ısrarla tavsiyemdir..
     Malzemeler
    • 5 portakal kabuğu rendesi*
    • 250 gr tereyağ
    • 2 yumurta
    • 1 su bardağı fındık kırığı
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 vanilya
    • 1 su bardağı pudra şekeri
    • 2 paket doğranmış çikolata
    Hazırlanışı
    1. Oda sıcaklığında olan yağ ve un dışındaki tüm malzemeleri bir karıştırma kabına alın.
    2. Karıştırma kabında birbirine güzelce karıştırın.Un eklemeden bu şekilde karıştırmak yağın güzelce karışmasını sağlıyor.
    3. Ardından azar azar unu ekleyip kurabiye için elde edilen yumuşak kıvama gelinceye kadar un ekleyin.
    4. Hazır olan hamuru bir kenara alın hamur dinlenirken çikolataları bıçak yardımıyla kıyın.
    5. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp kıyılmış çikolatadan kaşık yarımıdıyla içine koyup yuvarlayın.(Aynı içli köfte gibi yaparak kurabiyeleri tamamlayın.Bu malzemeye 80.gr lık iki paket tam yetmişti.)
    6. Kurabiyeleri önceden ısıtılmış 180 dereceli fırırına verin.
    *Portakallar çok büyük olmadığı için 5 tane kullandım eğer portakal büyük ise isteğinize göre bir sayıda portakalın kabuğunu kullanabilirsiniz.Birde portakalı rendenin büyük olan kısmıyla değil onun bir küçük olan kısmıyla rendelemelisiniz.

      7 Ocak 2012 Cumartesi

      Bal kurabiye

      Tarçın kokulu bir ev olsun
      tarçınlı kekler koksun
      tarçınlı kurabiyelerle dolsun kavanozlar
      elmalar girsin içine
      üzerine de dizilebilir elmalar
      yanına olsun bir sıcak çay
      dışarıda özlediğimiz kar olsun
       ***
      Hadi hayal kuralım böyle ne dersiniz?Ne yapayım zihnimde tahayyül ediyorum bazı şeyleri lezzetleri,yaşamları,okumaları,yazıları,gülmeleri vs vs
      Bu kurabiye de zihnimde tahayyül ettiklerimden.Bizim cumartesi grubu ile bir kere çay içerken bir arkadaş kurabiyeler getirmişti 3 çeşit elmalı vardı ve üçünün de şekli farklı idi.Buna benzer vardı bir tane ve deneyeceğim diyordum 2 senedir,ondan esinlenip birşeyler yaptım.Yalnız o yediğimizin hamuru sade idi ben değişiklikler yaptım kendimce umarım deneyen olur ve de beğenir.
       Malzemeler:
      • 250 gr tereyağ
      • 1 çay bardağı ince çekilmiş fındık
      • 1 çorba kaşığı tarçın
      • 1 yumurta
      • 1 paket kabartma tozu
      • 1 paket vanilya
      • Yarım su bardağı toz şeker
      • Aldığı kadar un
      İç harcı:
      • 7-8 adet elma( küçük boy ise)
      • Göz kararı bal
      Hazırlanışı:
      1. Elmaları soyup küçük küpler şeklinde doğrayın.Doğradığınız elmaları bir tavaya koyup ardından ahrlı ateşte biraz yumuşayıncaya kadar çevirin.
      2. Yumuşamaya doğru göz kararı üzerine bal gezdirin(yarım çay bardağı belki az daha fazla gelmiş olabilir ama siz isteğe göre ekleyin)
      3. Bal ile yakmamaya özen gösterin ve elmalar biraz yumuşayınca tavayı ocaktan alın,soğumaya bırakın.
      4. Oda sıcaklığına gelmiş yağ ile diğer malzemeler(un hariç)biraz elinizle karıştırın ve sonra azar zar unu ekleyin.
      5. Kurabiye hamuruna uygun olan yumuşaklığa erişince kurabiye hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp elinizle açın ve hazırladığınız elmalı iç harcından biraz koyup yavaşça elinizle yuvarlayın.
      6. Yuvarladığınız kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin ve önceden 180-190 derece ısıtılmış fırına verin.
          *Tarçını az sevenler 1 tatlı kaşığı ekleyebilirsiniz.
          *Elmalar hamuru ıslatabiliyor ona göre hamuru elinizde açıp narince yuvarlarsanız daha iyi olur.
          *İsim de esinlenmedir:-)

          5 Ocak 2012 Perşembe

          Zamana inat çocukluğumdan bir tat Çatal

          Zaman geçiyor
          2007 de hadi demiş iken 2012 olmuş ve köprünün altından çok su akmış
          Günden güne renk değiştirmiş herşey,hal değiştirmiş,suretler eskimiş
          Biz aynı ruhların sahibiyiz derken onlar da değişmiş ama hissedememişiz
          Eskimişliğimizi yıllar da hissettirmezken bazen bedenimiz bazen de yaşadıklarımızın geri dönüşümleri hissettirir olmuş
          Zamanı biz eritirken zaman bizi eritir olmuş..
          Güz olmuş,kış olmuş güneş doğmuş ,öyle dolmuş ömrümüz..
          ***
          Zaman ne çabuk bitiyor değil mi?Yılın ilk tarifini yayınlamadan önce anneme vakitsizlikten blogumu ihmal ettiğimden bahsettim ve bunu artık dilime pelesenk ettiğimimin de farkındayım.Evde geçen zamanın yorgunluğun hissedildiği saatler olması+aile ile yaşar iken annenin hazırladığı yemekler ile geçen bir ömürde çokta fena değildir(?)diyerekten kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.Yalnız sadece de bunlar diyemeyiz ama bunlar daha da görünen sebepler işte,öyle değil midir zaten bir günah keçisi bulununca hikaye onun üzerinden kurgulanıp yük omuzlardan atılır şu anki durum da aynen öyle.
          Neyse gene sözü çok uzattım ama hasbelkader gelen gidene saygıdan,arada görene muhabbetimden takip eden,okuyan izleyen her arkadaşa verdiğim değerden de kendimi nacizane ifade etmek istedim..

          Bu arada herkesin 2011 i unutturacak kadar güzel bir sene geçirmesi dileğiyle..

          ***
          Çatal

          Malzemeler:
          • 250 gr tereyağ ya da margarin (125 gr 'ı eritilmiş diğer 125 gr oda sıcaklığında olmalı)
          • 1,5 çorba kaşığı tepeleme mahlep
          • 2 yumurta
          • 3 tatlı kaşığı şeker
          • 1 tatlı kaşığı tuz
          • 1 çay bardağı yoğurt
          • 1 çay bardağı sıvıyağ
          • 1 paket kabartma tozu
          • Aldığı kadar un
          Üzeri için:2 yumurta sarısı
                        Çörekotu

          Hazırlanışı:
          1. Öncelikle tereyağı eritin ve ılıtın diğer malzemeleri de yoğurma kabına alın ve unu eklemeden bir karıştırın.
          2. Unu azar azar ekleyerek çok sert olmayacak şekilde(kurabiye hamuru kıvamı)olana dek un ekleyin.Kıvama gelen çatal hamurundan ceviz ya da daha büyük parçalar alarak ister 3 parçalı ister klasik çatal şeklinde çatallarınızı yapın ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
          3. Üzerlerine yumurta sarısını sürdükten sonra çörekotu serpip 180-190 dereceli fırında pişirin.

          Supangle

          Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...