27 Ağustos 2012 Pazartesi

Cevizli&Çikolatalı Minik Kekler

Bayram sabahı gelenekselleşen anneannemdeki kahvaltılarda illa ki parçak olurdu.
"Malzemem var kızım ben hazırlarım siz gelin fırına götürün "derdi her arefe günü anneannem ve ilk defa parçaksız bir bayram yaşadık.
Bu bayram bizler için,faranjit olup annemin rahatsızlanması ile annemin yapacağı birçok yiyecek hayal oldu.Parçak ne derseniz eğer,yöresel bir hamur işimiz.Mısır ekmeği gibi bir hamurun içinde kavurma+ceviz+çökelek üçlüsü var.Kaç senelik blog sahipliğimde katmeri yayınlayabildim ama parçağı bir türlü kısmet olmadı,inşallah en yakın zamanda yayınlayacağım onuda.
İşte bu parçağı bayramda yapamayınca tam bir hafta sonra yapabilmek kısmet oldu.
Cumartesi akşamı annemle evde yalnızdık.Bayram sabahı için bu hazırlayamadığım parçak için annemle oturup ceviz kırdık.
Bizim eve ceviz kabuklu alınır hele de son yıllarda ceviz üzerine çıkan söylentiler sonucunda annem birçok şeyi ülkenin bilumum bölgesinden getirttiği gibi cevizi de Erzurumdan getirtiyor.Komşumuzun görümcesine ait ceviz ağaçlarının cevizlerinin içinden neredeyse hiç boş çıkmıyor ve tam,dağılmadan çıkıyor.Birde Elaziz den yani memleketten gelenler de vardı,bu sene oradan da aldık.Anlayacağınız daha çok kırılması gereken ceviz var!Üstüne üstlük saatlerce uğraştık balkon örtü sermemize rağmen ceviz parçalarıyla kirlendi birde temizlik gerekti.Aynı zamanda parçak,kek yaptık hurma içine koyup tükettik derken o binbir zahmetle uğraştığımız cevizden küçük bir kavanoz kaldı.
Anneme kek fotoğrafları çekerken"biz o kadar uğraştık görüyor musun gene bitti bu ceviz içi"dedim o da "aman can sağolsun,boşver"dedi.
Eee o zaman bu kadar sözün üzerine en güzeli evet canınız sağolsun gerisi boş değil mi?
 Malzemeler:
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı tozşeker
  • 5 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 10 çorba kaşığı süt
  • 10-11 çorba kaşığı un
  • 1 su bardağına yakın iri kırılmış ceviz içi
  • 10-12 tane iri parçalara kırılmışmadlen çikolata(evde vardı onları kullandım dileyen 80 gr lık çikolataları bıçakla irice kesip ekleyebilir)
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 vanilya
  • Üzerine çikolatalı sos ve ceviz içi

Hazırlanışı:
  1. Yumurta ve şekeri önce düşük ayarda sonra hızlı ayarda yoğun bir kıvama gelen kadar çırpın.
  2. Ardından önce sıvıyağı ekleyip onunla da 1 dakika kadar çırpın.
  3. Sütü de ekleyip gene az çırpıp unu azar azar ekleyin.
  4. Vanilya ve kabartma tozunu da ekleyip çırpın.
  5. Son olarak cevizi,çikolatayı ekleyip güzelce karıştırın.
  6. Minik kağıt kek kalıplarına paylaştırın.
  7. 150-160 derecede önceden ısıtılmış fırına verin.Eğer ısı ayarı olmayan fırın kullanıyorsanız da gene orta sıcaklıkta olmasını sağlayın.
  8. Piştikten sonra isterseniz benmari usulu eritilmiş çikolata soru ile isterseniz tembellik eden benim gibi hazır çikolatalı sos ile süsleyip üzerine bir adet ceviz içi koyup servis edebilirsiniz.

24 Ağustos 2012 Cuma

Zeytinyağlı Taze Fasulye

Üniversite sınavına hazırlandığım dönemde  yaza doğru zamanlarda eve geldiğimde benim meşhur üçlemelerdendi "zeytinyağlı fasulye+sivri köy biberi+ev yapımı manda yoğurdu"bu üçlü varsa tamam başka da birşey yemezdim.
Halen de bu haliyle çok severim ki bende bazı şeyler hiç değişmez değiştiremem hatta eski kafalı bile diyen olur memnun da olurum.Çok ilginçtir insanların sebatkar olması yaşadığımız topraklarda "eski kafalılık"olarak görünür.Halbuki yeni olanın daha iyi olduğunu kim söyledi ki?Yeniye bu denli çok öykünen toplumlar genelde gelişmekte olan 3.dünya ülkeleri çünkü kurtuluşun yenilikte,yeni soluklarda olduğunu düşünür elde "eski"diye dediğinin halbuki eskimeyen bir sürü nüans barındırdığını göremez bu denli yenilik takıntısından ötürü.Halbuki yeni olmak,yenilik bambaşka birşeydir ama ne yazık ki bu denli kafa yorulmadığından mütevellit bambaşka anlamsızlıklar içinde boğulur.
Neyse biz bunu uzatmayalım çünkü uzadıkça uzayacak bir mevzu bu,herkese ısrarla tavsiye edelim fasulyelerin zamanı geçmeden..
Her hafta yiyin tam zamanıyken sonra benim gibi kış günü ararsınız zeytinyağlı fasulyeyi.

Malzemeler:
  • 1 kilo boncuk fasulye
  • 2 orta boy soğan
  • 3-4 diş sarımsak(dileyen katmayabilir ama annem çoğunlukla sarımsağın lezzetini eksik etmek istemez)
  • Yarım tatlı kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • Büyük ise 4 küçük ise 6 adet domates
  • 1 çorba kaşığı silme un
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı
  • 1 adet sivri biber

Hazırlanışı:
  1. Soğanı,sarımsağı ve biberi minik minik doğrayıp hafif kavurun.
  2. Domateslerin kabuklarını soyup minik minik doğradıktan sonra kavurduğunuz malzemelere katın.Kapağını kapatıp kısık ateşte 7-8 dakika pişmeye bırakın.
  3. Domatesli karışım biraz piştikten sonra fasulyeyi,tuzu,şekeri ve unu ekleyip hafifçe bir karıştırın.
  4. Zeytinyağlı fasulyenizi son olarak kısık ateşte ağır ağır pişmeye bırakın.
*Su eklemeniz fasulyenizin cinsine göre imiş.Annem özellikle bu notu eklememi istedi,eğer fasulye su bırakmaz ve kuru kalıp birde pişmesse az su ekleyebilirsiniz.
**Bundan önce herşeyi çiğden koyup yapan annem son 3-4 keredir bu şekilde yaptığından bu tarifi verdi.İsteyen herşeyi çiğden tavasına dizip kısık ateşte de pişirebilir ama bu şekilde daha çok lezzetli oluyormuş.
***Un ekleme hadisesini de bir gazete küpüründe yıllar önce Hülya Koçyiğitten alınan "zeytinyağlı fasulye "tarifini görüp aklına bu anekdotu yazan annem o günden beri un ekliyormuş bu yemeğe çünkü un fasulyenin suyunu da güzelleştirip rengini daha bir değişik yapıyormuş.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Bayram geldi,geçti,gitti..

2012 yılının Ramazan bayramını da geçirdik hayırlısıyla..
Bu bayramı böyle açtık ve ...

güzel,latif insanlarla
özel muhabbetleriyle böyle bitirdik..
Allah tekrarına çıkmayı nasip eylesin artarak eksilmeyerek!
 Mini mini bilmişin tabağı
:-)
 
Bana "zemmet"derlerse böyle olur:-)
Hayatımızda ilk defa bir bayramın 1.günü evimizdeydik..Buna alışkın değiliz ve onun rehaveti ertesi gün(bayramın 2.günü)anneannemin sene-i devriyesi,annemin arefe ve bayram süresince çok hasta olması derken sofrayı yumurta eklemesiyle kurduk.Ertesi gün dayımlar bizim evde kahvaltı ettiğinde de böyle patates haşlayıp üzerine Malatya Pazarından aldığım "salata baharatı"ndan bolca serptim.Biz zaten bu baharatı çok sevdik patatesle de çok yakıştı.Bayram çıktığı gibi çarşamba gelen ve gördüğünüz 2. sofraya da hazırladım ve çok beğendiler Nurgül abla baharatın içindekileri sordu.
Patatesleri soyup yuvarlak doğrayıp suda haşladım.Haşlanmış patatesleri süzdürdükten sonra servis tabağına koyup üzerine salata baharatından serptim ve bol zeytinyağı gezdirdim.Bir tarafta zeytinyağında kırmızı biberi az soteledim.Sotelenmiş biberi de patateslerin kenarına gezdirip servis ettim.
Umarım sizlerde memnun kalırsınız
ve sizlerin de bayramları her daim güzel,huzurlu,tebessümlü geçer..


18 Ağustos 2012 Cumartesi

Yayla Çorbası ne de kolaymış!

Bayram kapıda!
Yarın bayram inşallah,arefe günü çorba yayınlamak fazla aykırı kaçıyor biliyorum ama böyle ayarlamıştım.Bu ramazan da annemlerin misafirlere genelde mangal yapması sulu yemek vs lerin yapılmasını engelledi ve gene ben uzun aralar verdim.
Aslında biliyorum böyle sık sık engeller diye başlayan cümleler bir yerden sonra insanı sıkıyordur belki de arada takipçi olan kişilerden de "aa anladık sen de"diyebilirler onların ayrıca haklarını helal etmelerini isterim..
Ama son yıllarda şunu çok iyi anladım nasipte olan dışına istenilse,zorlanılsa dahi çıkılamıyor..
Yayla çorbası belki de bu blogun ilk tariflerinden ya da çorbalarda ilk olanlardan olmalıydı çünkü hem çocukluğumun lezzeti hem de benim damak tadımdaki üçlemeden çorba olanıdır.Sütlaç yazımda da bahsettiğim gibi Yayla çorbası+sütlaç+annemin köftesi=vazgeçilmez!
Yayla çorbasını her içtiğimde aklıma annemin çorba hazır olduğunda tereyağ eritip dökmesi ve ardından yağın eritildiği tavaya bir kepçe çorba katıp karıştırıp tekrar tencereye boşaltması ve eve yayılan mis gibi tereyağ kokusu gelir...
Annem yapımını tarif edince cahilliğimizi mazur görun bu kadar az malzeme ve kolay bir çorba sanmıyordum.Benim için leziz,harika ama şurası da muhakkak annem gibi tutturabilirmiyim orası şaibeli:-)

2-2,5 su bardağı yoğurt
1 çay bardağı pirinç
4 su bardağı su
Tereyağ
Tuz
Nane
Ayrıyeten göz kararı su

Hazırlanışı:
  1. Su ile pirinci haşlayın.Haşlanınca yoğurdu biraz sulandırıp içine katın
  2. Güzelce birbirine karıştırın ve göz kararı su ekleyin.Yavaş yavaş karıştırarak pişirin ve muhakkak kaynayana kadar karıştırın yoksa hemen yoğurt keser(diye tamamladı cümleyi annem).
  3. Kaynadıktan sonra 10-15 dakika kısıkta kaynamaya bırakın.
  4. Eğer çorba gözünüze katı gelirse tekrardan su ekleyebilirsiniz.
  5. Son olarak tavada erittiğiniz tereyağına nane ekleyin ve çorbanın üzerine gezdirip servise hazır edin.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Maaile İftar

Sonunda bir araya geldik!
Pazartesi,salı ve çarşamba üst üste arkadaşlarımla iftarım olunca 4.gün yani perşembe evde iftar yapabildim.Birde bu sene rahmetli anneannemin terasına babamın sıcak nedeniye habire gitmek istemesi oraya hep bir taşınma haline düşürdü bizleri ve herkesin illa ki ayrı ayrı iftarları olduğundan sebep arada bir araya gelsek de onlarda da misafirlerle oldu.Perşembe akşamı güzel bir iftar oldu.Okuldan geldiğimde dahi eğer yemek için tek kalsam annemi yanıma çağıran benim için sahur ve iftar yalnızsa depresyon sebebi dahi olunabilir.Kalabalıkta herşeyin yapılmasını sevip bazen bir o kadar da yalnızlığıma düşkün oluyorum,bir çeşit ironi gibi dursa da insanız işte her türlü hali içimizde barındırabiliyoruz.
Uzun zamandır birde kolay olup hep erteleyip yapamadığım paçanga böreğini de yapıcaktım onu da yapabildim,her ne adar kolay olsa da bazen olmuyor işte olamıyor,şaşıyorsunuz ama engelleyemessiniz olmayacak ya da olacak birşeyi.
Belediye tesislerinde yediğimizde sadece kaşar peyniri+pastırma ikilisi içinde olduğundan sebep bende bu şekilde yaptım hiç bloglarda tariflerine de bakmadım muhakkak güzel tarifler başka katılan malzemeler de olabilir.Ben bu şekil sevdim evdekiler de bayıldı.Basit bir tarif ama bilmeyen,yapmayan ve yemeyen duyunca ekleyelim bari dedim.Kolay ve lezzet arayıp ikisini bir arada isteyenler için bu böreğin nokta atışı olduğunu da düşünüyorum her seferinde.
 Herkesin illa ki sayacağı 2-3 tat vardır sevdiklerinden benim de böyle bir üçlemem var ki belki de sütlaç yazısında bahsetmişimdir.Yayla çorbası biri işte ve hergün olsun hergün yerim asla bıkmam!
 

Paçanga Böreği

Malzemeler:
  • 3 yufka
  • 12 dilim Pastırma
  • 12 dilim Kaşar peyniri
  • Kızartmak için sıvıyağ
Hazırlanışı:

Yufkaları dörde bölün,ardından her bir yufkanın geniş tarafına bir dilim pastırma üzerinde bir dilim kaşar peyniri koyup enli sigara böreği gibi sarın ve ucunu yapıştırmak için de suya hafif banıp ıslattıktan sonra kapatın.Her bir böreği bu işlemi yapın.Servis etmenize az bir süre kala tavaya koyduğunuz az sıvıyağda iyice kızartın.
Ben çok yağda kızartmadım gayet iyi oldu arzu eden bol yağda da kızartabilir,birde yufkası çok büyük olan isterse yufkayı altı parçaya da bölebilir.
Afiyet olsun.

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...