23 Eylül 2014 Salı

Sonbahar Keki


Sonbahar dün gece itibariyle tamamen hayatımıza girdi.
Sonbahar ve kış mevsimi daha bir ev hayatına dönük oluyor.Her daim evde olmayı sevenlere sözümüz yok ama bu mevsimler kek kokuları,pişen kestaneler,kaynayan çaylar,demlenen muhabbetler,battaniyelerin dizlerde yer bulmasıyla özdeşleşince eve özgülüğü daha çok ortaya çıkıyor.

Benim içinde sonbahar mevsiminde evde olan kek kokusu daha bir havalı geliyor.
Çay için mevsimim yok ama bu mevsimde cam kenarına okunan kitab ve yanında olan çay&kek pek bir güzel gidiyor.

Bu sabah uyandığımda kahvaltı hazırlamadan önce bir kek fırına atma çabasındaydım.Aslında öyle bloga yazacak bir tarif derdinde de değildim.Fındık da olmalı,üzüm de girmeli ama çikolata da atayım derken bu görüntüsü havalı kek ortaya çıktı.
İnstagram'da görüntünün çok çok beğenilip,üzerine yorumlarla da desteklenmesi açıkçası tarif adına destek oldu diyebilirim.

Birde öğlen çaya davet ede bir yakınımıza götürdüğümde 3 farklı kişinin çok beğenmesi "var bu tarifte bir iş"deyip akşama yetiştirmemi sağladı. :-)

Evlerinizi kek kokularıyla,çocuk sesiyle,çay muhabbetleriyle doldurun ki daha bir güzel gülümseyin!


Sonbahar Keki

malzemeler:

  • 3 yumurta
  • 2,5 çay bardağı tozşeker
  • 1 çay bardağı sızma zeytinyağı
  • 1 şişe oda ısısında maden suyu
  • 2 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 3 su bardağı un ve gerekirse +1 çorba kaşığı un
üzerine :

  • Sütlü ve bitter çikolata
  • Fındık kırığı
  • Kuş üzümü
Hazırlanışı:

  1. Yumurta ve şekeri birlikte yaklaşık 15 dakika çırpın.
  2. Kıvamı katılaşan yumurta&şeker karışımının içine önce yağı koyup bir çırpın,ardından maden suyunu ekleyip yine bir çırpın.
  3. Bu karışıma azar azar şekilde unu ekleyip son olarak vanilya ve kabartma tozunu da ekleyin.
  4. Yağlanmış tepsinize kek hamurunuzu boşaltın.
  5. Kek hamurunuzun üzerine önce rasgele kuş üzümü serpiştirip,ardından fındıkları bıçak yardımıyla elinizde ikiye ya da üçe bölüp üzerine atın.Bunları ekledikten sonra bir kahvaltı bıçağını hafifçe hamurun içinde gezdirin ki fındık ve üzüm hafif hamurla karışsın.Son olarak çikolataları kırıp kırıp üzerine atın.Onu koyduktan sonra aynı şekilde bıçağı hamurun içinde gezdirin.Ama çok yavaş hareket ettirin ki dibe çökmesin.
  6. 170 dereceli önceden ısıtılmış fırına verin.Afiyet olsun!


18 Eylül 2014 Perşembe

Eylül'de başlamak


İnsanın bazen çok yazası geliyor..
Şunu yazayım,bundan bahsedeyim,diğerini de söyleyeyim derken herşey birbirine de girebiliyor.
İnsan her daim yenileniyor,öğreniyor ve bunları uygulamaya koyuyor.
İçinde bulunduğunuz herhangi bir yapıdan biraz olsun çekildiğinizde farklılıklar dönüşünüzde daha çok anlaşılır.Şimdi benim de dönüşlerimde biraz daha,biraz daha değişiklik
derken çoğalan farklılıklar anlaşılmaktan ziyade ortamın havasını da değiştirebilir.
Geçen akşam çayında aslında aklıma bir sürü şey geldi ve o sevinçle bilgisayar başına oturup yazmam gerekirdi.Ama ne yazık ki yapmadım,ya da yapamadım.
Şimdi de toparlamaya çalışmanın verdiği aceleyle ve illa ki ses vermenin,buradayım demenin isteğiyle yazmaya çalışıyorum.

Bir yerlere gittiğim yok.
Buradayım,hala yemek yapmaktayım.
Pişirilenlerin bitmediği,mutfak ışığının bir türlü sönmediği,bol bol sofraların kurulduğu,muhabbeti sofradan geçirmenin zevk sayıldığı,her daim şehirlerarası,uluslararası yiyeceğin geldiği bizim evde olmaya da devam etmekteyim.

Arada okul durumları,geziler,sıkıntılar,sevinçler,doğanlar,evlenenler,yenilenenler derken hepsinden bir tutam mutluluk,bazen hüzün ala ala biraz daha büyüdük,belki de olgunlaştık.
Bugün baktığımda,blogu açtığım "2007 Eylül'ünden bu yana ne oldu?"sorusuna,çok güzel insanlar,muhabbetler,öğretiler,zamanlar vb gibi daha nicesini katmışım.
O sebeble her koşulda pişirmeye,taşırmaya,yazmaya,fotoğraflamaya,sızlanmaya,sevinmeye,düşünmeye,muhabbete,çaya,okumaya,sevmeye devam olsun inşallah…

Şükür ki blogda 7.Eylül'ü de devirdik.

5 Haziran 2014 Perşembe

Çilekli Alman Pastası


Uzun aralıklar vere vere her seferinde ayrı bir "merhaba" ile döner oldum.
Son yazıda dediğim gibi belki de sosyal ağlarda yaptığımız hızlı paylaşımlar bizi biraz da bu hale getirdi.Benim birde kendi yoğunluklarım da tuzu biberi oldu.
Fotoğraf çekmek kısmında sıkıntılar da elimi kolumu bağladı.
Şu anda ışık ya da makineden mi bilmiyorum çok iyi çekimler çıkamadı ne yazık ki.
Bu bir özür mahiyetinde de olsun o sebeble.
Bu sene çilek,şükür olsun ki,ziyadesiyle tükettik.
Meyve olarak tüketmenin yanında Çilekli limonata,rulo pasta,muhallebi de özellikle ve bu alman pastası derken her hafta 3-4 kilo tüketmişiz.

Tarife gelirsek;bu tarif  Portakal Ağacı'ndan fakat ben tarifle biraz oynayarak yapıyorum dileyen orada ki tariften de yapabilir.Bu tarifi yıllardır yapıyorum ve ben Hatice Özdemir'in tavsiyesiyle muz ile yapardım.Bu sene ilk kez denedim çilek ile ve çok çok memnun kaldık.

Portakal Ağacı'na da tarif için çok teşekkürler!

Çilekli Alman Pastası

  • 2 yumurta
  • 1 çay bardağı tozşeker
  • 60-70 gr tereyağ
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 3,5 çay bardağı un
Muhallebi için:
  • 3 su bardağı süt
  • 3 çorba kaşığı un
  • 3 çorba kaşığı tozşeker
  • 1 adet yumurta
  • 1 paket vanilya
  • Fındık kadar tereyağ
  • Üzeri için:Pudra Şekeri
Hazırlanışı:
  1. Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelecek kadar çırpın.
  2. Ardından eritilmiş tereyağ,birbirine karıştırılmış süt&yoğurdu ekleyin
  3. Son olarak unu,vanilyayı ve kabartma tozunu ekleyip kelepçeli kalıba koyun.
  4. Önceden 160-170 derecede ısıtılmış fırına verin.
  5. Muhallebi için unu,sütü,yumurtayı ve şekeri karıştırın.Bu karışımı ocağa alın ve kaynayana kadar pişirin.
  6. Kaynayıp hazır olan muhallebiyi ocaktan alıp yağ ve vanilyayı ekleyip ara ara durarak çırpın.
  7. Pişen keki çıkarıp ikiye bölün.Kek soğusun,krema ılınmaya dursun.
  8. Soğuyan kekin arasına muhallebiyi koyup çileklerinizi dizin.Ardından kekin diğer parçasını kapatın.
  9. Hazır olan pastanızın üzerine elekten geçirerek pudra şekeri koyun.

29 Mart 2014 Cumartesi

Kuru Biberli Mantar Kavurma


Yağmurlu bir sabaha,güneşli bir günde ışığı da iyi ayarlayamadığım bir fotoğraf ve tarifiyle başlayalım…
Aslında baya uğraştım ama geçen hafta fotoğrafı çekerken evde olan misafirler,ufak aksilikler derken en iyisi bu oldu.Fotoğrafların ışık sıkıntısı için özür dilerim.
Ama lezzet konusunda fotoğraf yanıltıcı olmasın,enfesti bu sebeple ısrarla tavsiye edilir.Tabi ki kimse yaptığına kötü demeyebilir de ben biraz bu konularda dürüst olunmasından yanayım.Kendi yaptıklarımı bile derecelendir diyen çıkarsa gönül rahatlığıyla diyebilirim.Çünkü bazı lezzetler var gerçekten insanın damağında harika bir tat bırakıyor ama bazısı da var çok genel bir tat barındırıyor ve bunu bir kere yedik,ya da denedik tamam oldu bitti denebilir.
Bizim yörede kuru biberin çok sevilmesinden sebep de biz çok sevmiş olabiliriz.Ama annemin ilk denemeyi misafirlerine yapıp onların da geçer notu sofrada ilk bitirdikleri şey olarak vermesi yeterlidir herhalde.
Bu arada tarif annemin karışımı,yani bir yerden alınma vs değil.Mutfağa girdiğimde yaptığım karışımların,buna imkan sağlanan cesaretin çıkış noktası yanında yetiştiğimiz ustadan mütevellit...


Malzemeler:

  • Mantar
  • 3-4 adet soğan
  • Kuru biber
  • 1 baş sarımsak
  • Tereyağ
  • Zeytinyağ
  • Tuz
  • Toz biber
Hazırlanışı:
  1. Mantarları yıkayıp doğrayın.Harlı ateşte suyunu çekene kadar pişirin.
  2. Mantarı kenara ayırın.Soğanı piyazlık doğrayın,sarımsağı da minik doğrayıp tereyağ ve sıvıyağ ile kavurun.
  3. Kuru biberleri de kaynamış suyun içine atıp haşlayın.Ama bu haşlama sırasında dikkat edin biberler erimesin.
  4. Kavurduğunuz soğan&sarımsak karışımına haşlanan kurubiberleri ekleyin.Mantarları da biberden sonra ekleyip hepsinin 2-3 kere karıştırılıp özleşmesini sağlayın.Son olarak pulbiber,tuzu da ekleyin ve servise hazırdır.

23 Mart 2014 Pazar

Revani Tatlısı


Bahar içimizi ısıtıyor ama dileğim habercisi olduğu yaz aylarında bizleri kavurmasıdır...
Malum yaz aylarından birinde doğmuş olsam da sıcak ile aram iyi değil o sebeple sıkıntı oluyor…
Annemin takvim yaprağı işlerinden bu sefer de bir tatlı var.Aslında sabah hazırladığı ve bundan önce de misafirlerine denediği bir tarifi vardı,ama onun hazırlanışını annemden alamamaktan mütevellit önce ağız tatlılığı sonra da yemek gelsin…
Spontane gelişen bir yazı oldu.Biliyorum benim yazıları özellikle takip eden varmış ama bugün pek birşey çıkmadı…
Halbuki güzel bir kahvaltı ettim,ders az da olsa çalışabildim..Ama 2 gün ders işlerimdeki aksaklığın gerginliği herhalde şu an satırlarımdaki durağanlığı verdi.Hoş ben yazdıkça açıladabilirim :-)
Neyse bu tatlı,vefatının 14.yılından mütevellit annemin yapacağı kalabalık olmayan bir dua toplantısı için yapıldı…
Rabbim Mehmet dedemin ve vefat eden bütün yakınlarımızın mekanlarını cennet eylesin…

***
Malzemeler:
  • 5 yumurta
  • 1,5 çay bardağı un
  • 2 çay bardağı irmik
  • 1,5 çay bardağı şeker(1 koydum)
  • 1 adet rendelenmiş limon kabuğu(2 adet limonu rendeledim,büyüklüğüne göre bakabilirsiniz)
  • 2 adet karanfil(ben eklemedim,isteyen deneyebilir)
  • Vanilya
  • Ceviz içi veya Hindistan cevizi
Şerbeti içi:
  • 2,5 su bardağı tozşeker
  • 2,5 su bardağı su
  • Yarım limon
Hazırlanışı:
  1. Öncelikle su kaynayınca şeker ilave edilir,yarım limon suyu da eklenir.10 dakika kaynatılır ve ılıması beklenilir.
  2. Şekeri ile yumurtanın akı kabartılıncya kadar çırpılır ve yumurta sarıları ilave edilir.
  3. Un,irmik,vanilya ve limon kabuğu rendesi karıştırılır.
  4. Kabartılmış olan yumurtanın içerisine kabarıklığı bozmadan karıştırılarak azar azar ilave edilir ve yağlanmış olan tepsiye dökülerek 180 derece ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir.
  5. Fırından çıktıktan sonra sıcak revaniye ılık şerbet(soğuğa yakın ılık)ilave edilir ve soğumaya bırakılır.

*Tarif 6 ocak 2014'e ait takvim yaprağından alınmıştır...

4 Mart 2014 Salı

5 yıl sonra yeniden Damla Çikolatalı kurabiye :-)


Bu kurabiyeyi ne zaman görsem aklıma fakülteden arkadaşım Hilal geliyor nedense..
Hatta bir gün yapıp getirmişti "bak Zeynep senin kurabiyelerden yaptım" :-)
Üniversitede iken bu kurabiyelerden çantama atardım,bizim 5 güzel müverrih ekibiyle Edebiyat Fakültesi'nin bahçesinde çay ile yerdik..Ne günlerdi ah!
Bugün uzun bir aradan sonra yaptım,hatta tarifi açtım kontrol için ve baktım ki ben daha 2 yıllık bir blog sahibi iken yazılmış bu tarif!
Fotoğrafı yenilemek lazım diye düşünüp tarifi de hatırlatmış olayım istedim..
Şimdiden herkese afiyetler olsun..
***
Tarif için tık tık :




28 Şubat 2014 Cuma

Krema da olur,Puding de:Özünde Çikolatalı İşler :-)


Çocukluğumdan beri cuma günlerini çok severim ve bununla beraber pazar günlerini sevmezdim..
Tabi eğitim hayatını göz önünde bulunduranlar bunu tatil ile orantılayabilir ama gerçekten alakası yok.Hala da sevmiyorum,pazar günleri kasvet,sıkıntı verirken cuma günleri hep huzur veriyor,içim içime sığmıyor ne olursa olsun umudumun arttığını hissediyorum..
Günlere,tarihlere takılmayalım aman boş işler diyenler olur ise,kabul etsek de etmesek de kullanıyoruz bunları o sebeple onlarda bizim hislerimize böyle konu başlığı,kenar süsü oluyorlar bazen yok saymamak insana daha çok şey katıyor…
Cuma gününün maneviyatından vs diye mi düşündüğümde ise bunu gerçekten tam anlamıyla hissetmem ise 2010 yılında 3 aylığına bulunduğum İngiltere dönemime denk düşüyor.Çünkü müslüman olan kitlenin birçoğu cuma günleri camiye gidiyor ve cuma'nın müslüman insanlar için ne önemde,ne güzellikte olduğunu hissediyor,yaşıyorsunuz.İlk gittiğim cuma gözlerim doldu namazda çünkü ben o güne kadar anlamamışım bu günün bizim için bu kadar önemli olduğunu…Oradan döndükten sonra benim için kıymeti başka,hissedişi başka bir zaman oldu…
Dilerim bugün hepimiz ayrı güzellikte hislerle günü sonlandır ve bir sonraki cumaya iyilik biriktiririz,diğer cuma olduğunda ise sabah huzurla güne merhaba deriz…
***

Nasip böyleymiş,bu ayın ilk günü yazmışım son yazıyı şimdi de son güne tekabül etti.Vardır bir hayrı değil mi?
Geçtiğimiz günlerde,bu krema&puding ne derseniz artık,çikolatalı rulo pasta için yaptım sonra kıvamı vs çok hoşuma gidince birde böyle yaptım,çok güzel oldu.Kıvamda benim gibi katı olmasını sevmeyenlere ideal bir tarif.

Malzemeler:
  • 1 litre süt
  • 2-3 çorba kaşığı kakao
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 çorba kaşığı nişasta
  • 2,5 çay bardağı tozşeker
  • 1 poşet toz krem şanti
  • 1 paket(kakao oranı yüksek olan)bitter çikolata
  • Arasına,yulaflı bisküvi ve bayatlamış kek kırıntısı
Hazırlanışı:
  1. Sütü,kakaoyu,unu ve nişastayı tencereye alın,pütürleri gidene kadar çırpın.Ardından şekeri ekleyip ocağa alın.
  2. Ocağa aldıktan sonra kaynayana kadar karıştırın.
  3. Kaynamaya başlayınca ocağın altını kısın ve 2-3 dakikada daha karıştırmaya devam edin.
  4. Kıvama da gelecek olan pudingi&kremayı ocaktan alın 5 dakika kadar dinlendirin.
  5. Çikolatayı ve toz şantiyi de ekleyerek yaklaşık 10 hatta 15 dakika mikserle çırpın.Biraz ılınmaya bırakın
  6. Kaynarlığı giden pudinginizi kaselere biraz koyup,rondoda çekilen kek kırıntısı ve bisküvi karışımını ekleyin.Bu işlemden sonra da kalan puding ile üzerlerini kapatın.

1 Şubat 2014 Cumartesi

Annemin Takvim Yaprağı Denemeleri


Kahvaltılar güzeldir,hele de yanındaki çeşnilerle daha güzeldir..
Yalnız bu yapılanların 1 ya da 2 çeşit olması,kahvaltılık çeşidinin daha bol olması tercihimdir.
Çünkü öbür türlüsü işi biraz kabul gününe çeviriyor ve kahvaltılık tüketilmiyor o zamanda ,en azından ben rahatsız oluyorum.Tabi bu tamamen bireysel bir tercih,sakın kimse kendi üzerine alınmasın asla sözüm yok kimseye,Allah herkesin sofralarını bereketli ve muhabbetli kılsın..
Dönüşümü kendi tarifimle yapmamış olacağım çünkü annem bu ara mutfakta denemeler yapmakta,hatta geçen bunu duyan bir arkadaşım "annen mi?"diye şaşırdı,bende ekledim bizde genlerden geliyor,annemden almışım bu tarafımı :-) Ki şu an bunu yazarken teyzem de tam yanımda anneme yeni tarifler anlatıyor..
Annemin denemeleri bu ara takvim yapraklarından gidiyor!
Dün 2 tarif denemiş,az önce hani tarifi verir misin yazayım dedim,ikisini de takvim yaprağı deyince hem güldüm hem güzel oldu.Çünkü günümüzde takvim yaprağından tarif alan yoktur herhalde ama bizde aktif bu durumlarda..
Bu arada tarifte dürüm olarak geçiyor biz sade olarak sofraya koyduk,isteyen istediği şekilde yedi.Ama benimde tavsiyem krem peynir sürüp yiyebilirsiniz.Ben patates kısmını bilmiyordum tarif yeni gördüğüm için ama o şekilde de deneyip bu yazıya sonra fotoğrafını ekleyebilirim
Çünkü tarif ekleme noktasında daha fazla gecikmemeliyim,tepki alıyorum arkadaşlardan :-)


Ispanaklı Kaygana Dürümü

  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • 1 bağ ıspanak
  • 3 adet yumurta
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Yarım bağ dereotu
  • 1 su bardağı un
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 4 su bardağı süt
Hazırlanışı:

  1. İnce doğranan ıspanak ve dereotu sütle birlikte karıştırılır.
  2. Yumurta,eritilmiş tereyağı ve tuz ilave edip karştırmaya devam edilirken içine azar azar un ilave edilerek kek hamurundan daha sulu bir hamur elde edilir.
  3. Isıtılmış ve hafif yağlanmış tavaya hamurdan 1 kepçe dökülür.
  4. İki tarafı da piştikten sonra içine börek içlerinden peynirli veya haşlama patates v.b. bir çeşit koyup dürüm yapılır.

3 Ocak 2014 Cuma

Yoğurtlu Beyaz Lahana Salatası

İyi şeyler olacaktır inşallah..
Suskun geçen zamanları daha coşkun günler doldurarak unutturacaktır inşallah..
Yazdıklarımız her geçen gün daha iyi olup belleklerimizi temizleyecek inşallah..
İyiliği kutsallık ya da lütuf olarak görmeyeceğiz,insan olmaya taşıyacağız inşallah..
Sevgiye dair umudumuz artacak inşallah..
Zaman akacak ve heybe dolacak inşallah..
Vs vs vs…
"Geçen gün ömürdendir"İnsan bunu bildikçe zamana takık oluyor ve durdurmak istiyor,çünkü "hakikat"derken ölümlü olmaya bir o kadar uzağız…

***
Bunlar ve bunun gibi bir sürü cümle olmaya namzet kelime yığınlarıyla aklım doluyken yazıp bitireyim istedim.Çünkü ertelemelerim de durmama mâna olmuş,o sebeple elden geldikçe ertelemek yok!
Bu salatayı geçtiğimiz günlerde annemin gelen arkadaşlarına yaptık,onlar da çok sevdiler.Ama ben biraz abartarak yedim.2 tabak yemişim ayıptır söylemesi,bizim bir tanıdığımızdan almış annem tarifini ve bütün lahanaları böyle yapabilirim desem haktır..

Malzemeler:
  • Beyaz lahana
  • Havuç
  • Dereotu
  • Sarımsak
  • Yoğurt(isterseniz birazı süzme yoğurt da olabilir)
  • Mayonez
  • Tuz
  • Üzerine süs için ceviz,dileyen içine de ekleyebilir.Tarifte yok ama kimisi sevebilir diye dedim.Biz üzerine tercih ettik.


Hazırlanışı:
  1. Lahana yıkandıktan sonra ince ince doğranır,tuz ile ovuşturulup bir saat öyle bekletilecek.
  2. Havuç rendelenir,dereotu ince ince kıyılır.
  3. Bekleyen lahanayı,havucu ve dereotunu güzelce bir kapta karıştırın.
  4. Yoğurdu,mayonezi ve sarımsağı da ayrı bir kapta iyice çırptıktan sonra lahanalı karışıma ekleyin.
  5. Tuz ile lahana ovulduğundan sebep sonraki tuz eklemeniz sizlerin damak tadınıza bağlıdır.
  6. Afiyet olsun..

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...